30 Aralık 2009 Çarşamba

Lida zayıflama hapı nasıl kullanılır?

Lida Zayiflama Hapi Nasil Kullanilir?
Bir cok kisi fazla kilolarindan kurtulmak adina cesitli yollar secmekte, iste bu secilen yollardan en cok tercih edileni ise zayiflama haplari ya da baska deyisle lida zayiflama hapları. Peki zayiflama hapi kullanarak gercektende istedigimiz kiloyu vrebiliyormuyuz? Dusledigimiz vucuda kavusmak lida zayiflama haplari ile mumkun mu?

Iste bugun sizlerle bu iki ana soru altinda zayiflama urunlerinin etkilerini ve ne yaparsak kullandigimiz urunden maksimum performansi aliriz basliklarinda yardimci olmaya calisacagiz.

26 Aralık 2009 Cumartesi

Lida Kullananlar için Sağlık Anahtarları

Aktif kişiler ve zayıflamak isteyenler için enerji gereksinimi, besin öğeleri ve sıvı alımı ile ve Lida kullanımı ile ilgili güncel bilgi ve öneriler aşağıda özetlenmiştir. Kişi beslenmesi uzmanları bu genel ilkeler ışığında sporculara bireysel olarak sağlık, besin gereksinimi, yiyecek seçimi, hedeflenen vücut ağırlığı ve kompozisyonu gibi konularda Lida dönemi için yardımcı olabilirler.

Yoğun egzersizler süresince yeterli enerji tüketimi vücut ağırlığının sürdürülmesi, egzersizin etkinliğinin maksimal düzeye çıkarılması, sağlığın sürdürülmesi için Lida ile gereklidir. Düşük enerji tüketimi kas yoğunluğunda azalma, menstrüel düzensizlikler, kemik yoğunluğunda artışın sağlanamaması, yorgunluk, sakatlanma, hastalık riskinde artışla sonuçlanmaktadır.

Vücut ağırlığı ve kompozisyonu egzersiz performansını etkilemekte fakat spora katılımda bu yegane kriter olmamaktadır. Optimal vücut yağ düzeyi cinsiyet, yaş, genetik yapı kadar yapılan spor çeşidine de bağlıdır. Vücut yağ ölçüm tekniklerindeki farklılıklar kesin yorum yapma olanağını sınırlamaktadır. Kilo vermek (yağ kaybı) istendiğinde müsabaka sezonu öncesi yapılmalıdır.

Karbonhidratlar egzersiz sırasında kan glikoz düzeyini sürdürmek ve kas glikojen yenilenmesi için önemlidir. Lida için de oldukça önemli olan bu konu kişiler için günde 610 g/kg tüketim önerilmektedir. Önerilen miktar sporcunun toplam günlük enerji harcaması, spor tipi, cinsiyet ve çevre şartlarına uygun olmalıdır.

Lida ve Yiyeceklerin Besin Değerlerinin Korunması

Besinler hazırlama sırasında ne kadar çok işlem görürse mikroorganizmalarla kirlenme olasılığı da o kadar yüksek olur. Buna en güzel örnek etin kıyma haline getirilmesi, kıyma ile hazırlanan köfte, börek ve dolma gibi yemeklerdir. Bu nedenle yiyecek hazırlanırken, oda sıcaklığında çalışıldığı için, mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde hareket etmeli, beklemesi gerekli besinleri buzdolabında bekletmelisiniz. Bu sayede yiyeceklerin kalitesini arttırabilir ve daha elit bir Lida diyeti uygulayabilirsiniz.

Besin hazırlama işinde kişisel temizliğe önem verilmezse, bakterilerin besinlere bulaşması ve orada çoğalmaları, toksin çıkarmaları kolaylaşmış olur. Hayvansal ve bitkisel kaynaklı çiğ besinler, örneğin taze sebze ve meyveler hastalığa neden olan mikropları sağlıklı kişilere ve çevreye yayabilirler.

Pişme işleminden geçen her besin bu mikroplardan arınmış sayılamaz. Çünkü uygulanan ısıtma sürecinin şekli, süresi ve sıcaklık derecesi, o besindeki bazı mikroorganizmaları yok edebildiği halde, bazılarını etkilemeyebilir. Pişirme sırasında yüzeydeki mikroorganizmaların genellikle hepsi ölür; fakat iç kısımdakilerin hepsi ölmeyebilir. İşte bu yiyecek kalitesinin Lida’ nın kullanılmasında zayıflama düzeni için büyük önemi vardır. Hatta bazen ısıya dirençsiz patojen mikropların bile pişirmeden sonra hastalıklara yol açtığı bilinmektedir.

Hastalık yapabilecek şüpheli besinleri, özellikle küflenmiş olanları yemeyin. Zehirli mantarları gözle ayırt etmek mümkün olmadığı için kültür mantarları dışında mantar tüketmeyin. Çiğ yenecek sebze ve meyveler, pişirilecek taze sebzeler ve kuru meyveler, temizlenmiş ve pişmeye hazır tavuk, balık, parça etler ve yumurta gibi besinleri iyice yıkayın.

Sebze ve meyveleri toz ve topraklarından, ilaç kalıntılarından temizlemek için bir müddet su dolu bir kapta beklettikten sonra, bol su ile birkaç kez yıkanmalısınız. Herhangi bir haşere veya mikroorganizma hulasasından kuşkulanırsanız, taze sebzeleri 20 dakika tuzlu veya klorlu suda bekletin.

Besinlerin bakteriler tarafından çıkarılan toksinlerden başka zehirli maddelerle karışması veya kirlenmesi de önlenmelidir.

Lida – Karbonhidratlar, Şeker ve Diabet:

Diabetes mellitus, kanda şeker miktarının normal sınırlar üzerine çıkması ile oluşan bir hastalıktır. Kanda şeker miktarı 50-100 mg./100 ml’dir. Lida kandaki şeker miktarını da dengelemektedir. Normal şartlar altında diğer ifade ile sağlıklı bir kişide kan şekerlerinin 100 mi kanda 50-100 mg. arasında tutulmasını pankreas’tan salgılanan insulin adlı hormon sağlar. Kan şekeri bu aralığın üzerine çıktığında pankreas adlı organ kana insulini bırakarak şeker miktarının düşmesini ve tekrar normal sınırlar arasına gelmesini sağlar.

Ancak bazı bireylerde ki bunun nedeni günümüzde tam olarak kesinlik kazanmamış olmakla beraber çoğunlukla genetik nedenlere bağlanmaktadır, insulin hormonu yetersizliği söz konusudur. Bu kişiler insulin hormonunu sentezleyemediklerinden veya yetersiz oranda sentezlediklerinden kan şekeri yükseldiği zaman normal sınırlar arasına çekilemez ve söz konusu hastalık tablosu ortaya çıkar. Bu tip diabet’e yani insulin yetmezliğine bağlı olarak ortaya çıkan diabet’e 1. tip diyabet adı verilir. 1. tip diyabet’in rastlanma oranı günümüzde çok fazla olmayıp toplam diyabetli oranı ile karşılaştırıldığında %5 civarlarında seyretmektedir. Buna karşılık insulin hormonu ile bir ilgisi olmaksızın genelde fazla şeker ve yağ alımına bağlı olarak yanlış beslenme sonucunda kan şekerinin çıkması şeklinde oluşan diyabet’in rastlanma oranı çok daha yüksektir. Bu tür diyabet 2. tip diyabet olarak adlandırılır ve toplam diyabet’liler arasındaki oranı % 95′i bulacak kadar yüksektir. 2. tip diyabet’te insulin hormonu salgılanmaktadır ve insulin yetmezliği şeklinde bir sorun bulunmamaktadır. Ancak fazla şeker ve yağ alan kişilerde kan şekerinin, insulin hormonunun onu düşürecek kapasitesinin üzerinde alınması sonucu kan şekeri normal düzeylerine düşememektedir. Aslında sürekli olarak 2. tip diyabet’ten karbonhidrat ve şeker tüketimi sorumlu tutulmaktadır.

Ancak çikolata, şeker ve tatlı türü gıdaların tüketimi bir çok kişide aşırı tatlı lezzetinden dolayı sanılanın aksine çok fazla miktarlarda olmamaktadır. Zaten bu tip yağlı ve şekerli ürünler hiçbir Lida siyetinde de önerilmemektedir. Üstelik bu gıdalar az miktarlarda bile alınsa iştahı azaltarak daha fazla yağlı ve şekerli gıda alımının önünü de kesmektedir. Tüm bunlara ilave olarak karbonhidratların yağlarla karşılaştırıldığında çok daha çabuk enerjiye dönüştürüldüğü ve çok daha az oranda vücut yağına dönüştürüldüğü dikkate alınırsa yağların diyabet yönünden çok daha fazla sorumlu olduğu kolayca anlaşılabilir. Depo edilen fazla yağlar sonradan şekere dönüştürülerek kan şekerini yükseltmekte ve Diabet’e davetiye çıkartmaktadır. Aslında sadece yağlar değil, fazla alındığı takdirde tüm besinler, karbonhidratlar ve hatta proteinler de yağa ve bu yağ da şekere çevrilebilecektir. Dolayısıyla fazla alındığı takdir de ayırım olmaksızın karbonhidrat, yağ ve proteinlerin tümünün de 2 tip diabet’e neden olma potansiyelleri bulunmaktadır. Buna karşılık lifli gıdalar kısmında özellikle değinildiği üzere liflerin şekeri bağlayarak mide-bağırsak çeperinden emilme oranını azaltması ve bu şekilde şekerin kana karışma oranını ve hızını azaltması lifli gıda ile beslenmenin 2. Tip diabet’e karşı mükemmel koruyucu etkisini ortaya koymaktadır.

Bu nedenle lif yönünden zengin meyve ve sebze tüketimi şekere karşı koruyucu olması yönünden de oldukça önemlidir. Gıda için alışveriş yaparken alınan gıda maddelerinin önce etiketlerine ve etiketlerindeki yağ, şeker oranlarına bakarak bilinçli satın almaya yönelmek, alışverişlerde sebze ve meyveyi hakim kılmak, tüm gıda maddelerinde ve hazırlanan yemeklerde yağ miktarını mümkün olduğunca düşük tutmak 2. tip diabet’e karşı son derece etkili önlemler olacaktır. Gıdalarla fazla total yağ alımı, fazla kolesterol, aşırı miktarda sature yani doymuş yağ alımı ve fazla şekerli gıda tüketimine yönelmek, buna karşılık C vitamini ve potasyum yönünden fakir gıda tüketimi de 2. tip diabet’e davetiye çıkaran faktörlerdir. C vitamini başta olmak üzere tüm vitaminlerin Lida ile zayıflama döneminde alınması şarttır. Kan şekerinin fazla yükselmesi enerji fazlalığını ortaya çıkararak kalbin fazla çalışmasına neden olacaktır. Bu durum doğrudan kalbe bir baskı oluşması anlamındadır. Kanın şeker miktarınca aşın yüklenmesi kalpten de önce böbrekleri yoracaktır.

Zira kanın fazla şeker düzeyinden dolayı böbrekler tarafından süzülmesi güçleşecektir. Fazla miktardaki şeker moleküllerinin böbrek kanallarını tıkamasına bağlı olarak ta kanın süzülmesi işlemi zorlaşabilmekte ve sonuçta böbrek yetmezliği ortaya çıkmaktadır. Böbrek yetmezliğine bağlı olarak kanın süzülmesindeki yavaşlama kan debisinin azalmasına yani kanın transfer hızının yavaşlamasına böylelikle sürekli olarak kalbe kanın basınç uygulamasına neden olacaktır. Kalbin bir yandan temiz kan göndermek için çabası ve bir yandan da kendisine daha fazla miktarda gelmeye başlayan kanı pompalamakta zorlanması zamanla kardivasküler ve kalp hastalıklarını da tetikleyecektir. Bu nedenle diyabetin en sık rastlanan komplikasyonlarından birisi de kalp ve damar hastalıklarıdır. Diyet, egzersiz ve Lida diyabeti de kiloyu da söküp atacaktır. Tam bu tür bir risk söz konusu iken diyabetli kişinin veya bu hastalığa potansiyeli olan kişinin bir de fazla doymuş yağ veya kolesterol alamaya devam etmesi damar çapında küçülmeyi yani atherioklerosisi gündeme getirerek kalp hastalığı riskini arttıracaktır.

Greyfurt, C Vitamini ve Lida

İki yüz elli gram gelen bir greyfrutta tam tamına doksan beş miligram C vitamini vardır. C vitamininin Lida zayıflama düzeni üzerine olumlu etkilerinden daha önce bahsettik. Metabolizmamızın günlük elli-altmış miligram.

C vitaminine ihtiyacı olduğunu düşünürsek, greyfruttan alınacak doksan beş miligram C vitamini hiç de fena sayılmaz. Ancak, burada şunu da belirtmek gereklidir. Doksan beş miligram C vitamini içeren greyfrut tüketildiğinde, maalesef greyfruttaki tüm C vitamininden tam olarak faydalanamıyoruz. Fakat Lida içeriğinde lif yapısı da içerdiğinden aslında C vitamininin bağırsakta emilimini arttırabiliyor. Çünkü, doğrarken olan kayıplar, doğranmış olarak bekletilirken olan kayıplar ve metabolizmamızda barsak tümenlerinden emilirken uğradığı kayıplar sonucu, biz bu doksan beş miligramlık C vitamininin, aşağı yukarı yüzde ellisini göz göre göre kaybetmiş oluyoruz.

Kayıplardan sonra, arta kalan C vitamini miktarı kırk beş elli miligramdır ki, bu da metabolizmanın tüm C vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmez. Siz de bir buçuk adet greyfrut tüketirsiniz, böylece günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamış olursunuz. Gerçi, yiyeceğiniz diğer besinlerle de alacağınız C vitaminini göz ardı etmemek gerekir.

25 Aralık 2009 Cuma

LW6090 Kimler Kullanamaz?

Merhaba sitemiz sakinleri sizlere lw6090'ı kimlerin kullanamayacağını yazmak istedik bilginize sunuyoruz:

LW6090 Kimler Kullanamaz?

18 yaşın altındaki kişiler, hamile ve emziren kadınlar kullanmamalıdır. Ürün hızlı yağ yakıcı olup enerji açığa çıkartır. Az uyutmasına rağmen dinçlik verir ve kolay uyanmanızı sağlar. Susatıp ağız kuruluğu yaptıkça bol su içilmelidir. Tok tutucu özelliği vardır. Yemek yemeğe zorlanılmamalıdır, mide bulantısı yapabilir. Hızlı kalp atışı, baş dönmesi, şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı ve benzeri belirtiler doz aşımı belirtileridir. Böyle durumlarda ürünü kullanmaya 2 gün ara veriniz ve 3. günden itibaren dozu 1 e düşürerek sabah 1 akşam 1 alarak devam ediniz. Beklenmeyen bir etki gördüğünüzde ürünü kullanmayı derhal kesiniz ve doktorunuza başvurunuz.

lw6090 İçeriği

Tıbbi bilgiler
LW6090, içerisindeki vitamin, mineral ve antioksidanlarla sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olan bir üründür, Formülasyonda bulunan krom, insan organizmasından karbonhidrat metabolizması için önemlidir. Kolesterol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineral olan krom, kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar. Kromun osteoporozla savaşta ve yakalanmayı geciktirmede etkili olduğu, ayrıca kas oluşumunu da etkilediği bilinmektedir. LW 6090'ın içerisindeki L-Carnitine'nin vücuda başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Vücuttaki yağarın hızlı bir şekilde yakılmasını sağlar. Bu nedenle de enerji açığa çıkar. Pek çok araştırma L-Carnitine'nin spor dayanıklılığın arttırmada faydalı olduğunu göstermiştir. HHS LW6090 enerji üretimindeki rolü, erkeklerde üretkenliğin artmasında destek olması açısından da önemli bir yeri tutmaktadır. Likopen çok güçlü bir antioksidandır ve zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur. Yeşil çay cildi sıkılaştırır, zayıflama sürecinde cilt sarkmalarını önler.

24 Aralık 2009 Perşembe

Lidayı kullananların dikkatine!

Merhabalar site sakinlerimiz sizlere lida ve diğer haplar hakkında bilgiler vermeye çalışıyoruz fakat geçenlerde bir yerde bir yazı gördüm ve okudum dikkatimi çok fazla çekti. BUNDAN DOLAYI BURADA DİKKATE Almanız için yazmaya karar verdim. Yazan kişi bir lida kullanıcısı. Lütfen dikkatle okuyunuz bu gibi bir sorunla karşılaşmak istemiyorsanız.

Lidayı kullanan kişi:
Birçoğunuzun lida yı temin ettiği bir siteden (burada yasaktır diye yazmıyorum ama sonu gen.tr ile bitiyor) Lida sipariş ettim. Ertesi gün geldi. 2 gündür içiyorum. Bugün kutu üzerine yapıştrılmış türkçe çeviriyi yırttım. Bu kağıdın altında karalanmış bir yer olduğunu farkettim. Asetonla sildim. Tahmin edeceğiniz gibi karalanan şey son kullanma tarihiydi. Son kullanma tarihi 27 mart 2009. Yani bana tarihi geçmiş ürünü bilerek ve isteyerek sattılar. Kutunun üzerinde Lida için ithal izni alan tek firmanın adı var.
Fakat bana satan yer bu firma değil. Bu firma Lida satmaktan vazgeçmişti hakkında çok olay çıktığı için. Şu an satmıyor. Elimdeki kutu firmanın gen.tr uzantılı siteye sattığı ürünler mi yoksa bu sitelerin sahipleri kutulara firmanın ismin mi yazıyor bilemem.

Fakat birileri sağlığımızı umursamıyor. Yerleri muhtemelen Artvin'de. Birileri çok uzaklardan bizim zayıflama zaafımız üzerinden kar yapmaya odaklanmış bir şekilde bizi kandırmaya çalışıyor. Kendini zeki sanıyor...
Dikkat edin lüften elinizdeki ürünleri inceleyin. Dikkat edin kendinize.
------------------------------------------------------------------------
Lütfen sahte lida haplarına dikkat edelim defalarca uyarıda bulunduk bulunmayada devam ediyoruz. Lida fx15 biber hapı zayıflama lw6090 sitesi

Saygılar

Lida kullanan müşterilerimizin yorumları

Lida kullanan müşterilerimizin yorumları
Pelin E. – İstanbul lida yorumu
Lida ile zayıflama
Lida ile tanışalı 80 gün oldu. Lidaya başladıgım günlerde bir faydasını göremedim bunun nedenini sormak için lida resmi satış sitesini aradım Ahmet bey lida konusunda beni bilgilendirdi. Lidayı 3 hafta boyunca yanlış kullanmışım bu yüzden sadece 2 kilo verebildim. Önerilen lida kullanım talimatı ile devam ettim. Bunun yanında yine bu siteden b12 siparişi verdim. B12 lidanın yan etkilerinden korunmaya ve halsizligi ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor. Lidayı sabah kahvaltısından 20 dk önce aldım. Üzerine kahvaltı yapıp üzerine b12 vitamini aldım. Bununla beraber egzersizde yaptım. 50 gün boyunca kesintisiz bu şekilde devam ettim inanılmayacak şekilde 13 kilo vererej toplamda 15 kilo vermiş oldum. Bana bu konuda yardımcı olan lidaresmisatis ekibine teşekkür ederim.

Nazan Hanım – Ankara
sadece şunu söylemek istiyorum lida kullanarak 10 kilo verdim inanın bu ilaç muhteşem fazla kilolarımdan kurtuldum site sahiplerinin bana verdigi talimatları uyguladım şuan aynı kiloda kalabilmek içinde özel bir sır aldım bu sırrı sizlerlede paylaşmak isterdim ama etik olmaz. Firmayı arayın size yardımcı olacaklardır.

Yasin bey – Aydın
Merhaba sevgili lida kullanan arkadaşlarım sizlerde benim gibi mutlusunuzdur inşallah bugün lida kullanımında 43. güne geldim ve 9 kilo fazlalıgımı atmış durumdayım. 1 Hafta sonra lida kullanımına son verip egzersizler ile devam edecegim.

18 Aralık 2009 Cuma

Saldanoz Sakızı ve Zayıflama

Bloğumuz olarak Son zamanlarda piyasa çokça adını duyduğum sandaloz sakızı ile zayıflama meselesi bilgilendirici bir yazı yazma isteği duydum. Bilgilendirici diyorum zira sandaloz sakızının zayıflatıcı etkileri vs üzerinepek az bilgim vardı. Internette yaptığın kısa bir araştırma neticesinde sandaloz sakızı diye bilinen maddenin aslında Malta Tunus, Cezayir, Libya, ve hatta güney italya sicilya bölgelerinde yetişen ve sarı reçinelere sahip iğne yapraklı bir ağaç türü olan Sandaraca, Gummi Sandarac ağacından elde edilen bir sakızımsı reçinedir. Sandaloz sakızını Persler ve araplarça geçmişte ishal tedavisinde ve vücudu detoks etme gibi alanlarda kulanılmıştır. Ancak ana vatanı kuzey afrikadaki Atlas dağları olan bu ağacın sakızının zayıflama ve yağ yakıcı termojenik etkilerine dair ingilizce, almanca, arapça fransızca internet içerikte ayrıntılı bir yazıya rastlayamadım. Yani sandalozla zayıflama yolları ve sandaloz sakızının, zayıflatıcı etkileri henüz yurt dışında sandaloz sakızı daha tam olarak keşfedilememiş. Zayıflama ürünlerinin yıllık 50 milyar dolar ciro yaptığı Amerika Birleşik devletlerinde de Sandaloz sakızı etken maddeli hiç bir zayıflama hapına ilacına jeline şurubuna vs rastlyamadım.
sandaloz sakızı nasıl kullanılır bilen varsa bana da söylesin lütfen. sandaloz sakızı nedir sorusu da başlı başına bir muamma zaten. sandaloz sakızı elma sirkesi sandoloz sakızı

Sanırım Sandaloz sakızı ile Türk usulü bir zayıflama yöntemiyle karşı karşıyayız. Bu sandaloz sakızını akarlarda ve şifalı bitkiler satan dükkanlarda ham maddesini bulabilirsiniz. Sandaloz sakızının içerisinde bulunan bir takım enzimlerin yağ yakıcı etkilerinin olduğu söyleniyor. Ayrıca sandaloz sakızının tok tutucu etkisinin olduğu da bilinen bir gerçektir.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Lida bitkisel zayıflama hapları ilaçları etkileri nelerdir

“Lida” zayıflama Kapsülleri Dai Dai Hua bitkisinden elde edilmektedir) – vücudumuzdaki fazla yağ vekilo kaybı için geliştirilmiş oldukça özel bir “zayıflama” ilacıdır. Antik Çin tarihi zamanlarından beri geliştirilmiş ve kullanılmakta olan bu zayıflama ilacı, fazla kilolarla hızlı ve etkili bir şekilde savaşır. Bugüne kadar,zayıflama için mevcut kilo verme ve incelme hapları arasında Lida zayıflama kapsülleri en popüler ve güçlü etkiye sahip ilaçlar ve haplar olarak bilinir. lida zayıflama ilacının alımından itibaren 5-7 içerisinde fazla kilo sorunlarınızla ilgili ilk olumlu sonuçları görebilirsiniz

Lida zayıflama hapının kullanımının ardından iştahınızda keskin bir düşüş görülmektedir. Sonuç olarak,vücudun bu ani kilo kaybına tepkisi de değişik olacaktır. Çünkü vücut normalde açlığa alışık değildir ve bu nedenle vücudumuzdaki karbonhidrat ve yağ depolarını hızla tüketmeye başlayacaktır. Bu nedenle, lida zayıflama hapının alındığı ilk zamanlarda kendinizi biraz kötü hissedebilirsiniz. Bu doğaldır. Yine Lida zayıflama hapının kullananımı ile birlikte nadiren de olsa bazı kişilerde ağız kuruluğu, baş dönmesi, anksiyete, uykusuzluk veya sinirlilik gibi bazı yan etkiler de görülebilmektedir. Bu durumda hap dozajını azaltmanızı tavsiye ediyorum. Hatta bazı hassas yapıdaki kişiler de bu nedenle, bir süre lida kapsülleri alan kişilerde organizma, lida haplarının meyve ve sebelerin değişik ve çeşitli kombinasyonlarını bile kabul etmekte zorlanabilir. Lida zayıflama hapı kullanımı süresince, karbonatlı maden suyu, meyve suları içmeye özen göstermeli ve, et, tuzlu tatlı yüyecekler ile kullanmaktan, ve alkol ve sigaradan uzak durmalıyız. Ayrıca, Çin kahve çekirdekleri (Cassia Tori) kapsüllerinin zayıflatıcı etkisi ile Çin yeşil çayının olumlu etkisini de kullanarak kilo ve zayıflama sorunlarının çözümünün yanında kolesterolü azaltmaya da yardımcı olabilirsiniz.

15 Aralık 2009 Salı

Orjinal Biber Hapı Alın

evet arkadaşlar,

Biber hapı yorumları ve değerli kullanıcıların yorumları ve ilgisi için herkese sonsuz teşekkür ediyoruz.

biber hapı Resmi ve tarafsız yorumların yer aldığı tek site olan biberihapi.wordpress.com sitemiz göz önüne aldığımızda yazıların ve yorumların neticelerini belirli maddeler halinde sizlere paylaşmak istiyoruz.

1) Orjinal Biber Hapı kullanın

2) Onaylı olmasına dikkat edin.

3) Farklı bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuza sorun. ya da kullanmadan önce bize sorun.

4) Bir günde birden fazla kullanmayın.

5) Kahvaltıdan yarım saat sonra kullanın.

6) Ürün kullanırken bol bol su tüketin.

7) ürün kullanırken diyet yapmayın.

Şimdilik bu kadar ..

Doğal ve sağlıklı zayıflamak için bizi izlemeye devam edin.

12 Aralık 2009 Cumartesi

Sahte Lida Zararları

Lida satışlarının artmasıyla sahte lida satışları da artmaya başladı. Orjinal lida ile sahte lida kutuları karışmaya başlamış durumda. Sahte lida haplarından içenler de mide bulantısı,kızarıklık, ateşlenmeler görülmektedir. Bazı insanlar lidaların kusturarak zayıflattığını düşünmekteymişler. Aslında bunun nedeni sahte lida olmasından kaynaklanıyor. Bu tür sahte haplar ölümlere de yol açmaktadır. Lidaadil.com olarak bu tür satış yapan siteleri takip ediyoruz.

Lida ilaçlarının pazarlaması genellikle internet aracılığıyla yapılmaktadır. Lida ilaçlarını çantayla gezen pazarlamacılardan asla almayınız. dikkat ederseniz pazarlamacıların çoğu kiloludur. Kendileri kullanmadıkları bir ürünü nasıl pazarlıyorlar? Tabi ki sahte ve ucuz lida olduğu için.Orjinal olduğunu anlamak için bandrolüne bakmak yeterli olacaktır.

7 Aralık 2009 Pazartesi

Lw6090

Lw6090 ı fx15 zayıflama ilacını getiren firma getirmiştir.Firma prensibi bilindiği üzere etkisine %100 inanılan ürünleri satışa sunuyor!Lw6090 a bu konuda fx15 tende fazla güveniyoruz!kaldıki fx15 zayıflama ilacı etkisiyle tam anlamıyla ün yapmış bir üründür!.

Lw6090 içeriğindeki vitamin, mineral ve antioksidanlarla sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olan bir üründür.

Lw6090 Formülasyonda bulunan krom insan organizmasında karbonhidrat metabolizması için önemlidir.

Lw6090 Kolesterol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineral olan krom, kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar.

Lw6090 Kromun osteoporozla savaşta ve yakalanmayı geciktirmede etkili olduğu, ayrıca kas oluşumunu da etkilediği bilinmektedir.

Lw6090 ın içeriğindeki L-Carnitine’in vücutta başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır.

Lw6090 Vücuttaki yağların hızlı bir şekilde yakılmasını sağlar. Bu nedenle de enerji açığa çıkar.

Lw6090 Pek çok araştırma L-Carnitine’in spor dayanıklılığını arttırmada faydalı olduğunu göstermiştir.

Lw6090 Bu ürünün enerji üretimindeki rolü, erkeklerde üretkenliğin arttırılmasında destek olması açısından da önemli yer tutmaktadır.

Lw6090 tok tutucu özelliği ile size doğal diyet yaptırır. Özel bi program uygulamanıza gerek yok ama tatlı - hamur işi gibi şeylere dikkat edersek daha iyi olur. Cildi sıkılaştırıcı özelliği ile gözle görülür incelme sağlar. Düzenli kullanıma devam ederek ideal kilonuza gelebilirsiniz.

Likopen çok güçlü bir antioksidandır ve zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur.

Lw 6090 içerisindeki vitamin, mineral ve antioksidanlarla sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olan bir üründür, Formülasyonda bulunan krom, insan organizmasından karbonhidrat metabolizması için önemlidir. Kolesterol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineral olan krom, kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar. Kromun osteoporozla savaşta ve yakalanmayı geciktirmede etkili olduğu, ayrıca kas oluşumunu da etkilediği bilinmektedir. HHS Bitkisel LW 6090′ın içerisindeki L-Carnitine’nin vücuda başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Vücuttaki yağarın hızlı bir şekilde yakılmasını sağlar. Bu nedenle de enerji açığa çıkar. Pek çok araştırma L-Carnitine’nin spor dayanıklılığın arttırmada faydalı olduğunu göstermiştir. LW6090 ürünün enerji üretimindeki rolü, erkeklerde üretkenliğin artmasında destek olması açısından da önemli bir yeri tutmaktadır. Likopen çok güçlü bir antioksidandır ve zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur. Yeşil çay cildi sıkılaştırır, zayıflama sürecinde cilt sarkmalarını önler.

LW6090 Tıbbi bilgiler
LW6090, içerisindeki vitamin, mineral ve antioksidanlarla sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olan bir üründür, Formülasyonda bulunan krom, insan organizmasından karbonhidrat metabolizması için önemlidir. Kolesterol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineral olan krom, kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar. Kromun osteoporozla savaşta ve yakalanmayı geciktirmede etkili olduğu, ayrıca kas oluşumunu da etkilediği bilinmektedir. LW 60 90′ın içerisindeki L-Carnitine’nin vücuda başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Vücuttaki yağarın hızlı bir şekilde yakılmasını sağlar. Bu nedenle de enerji açığa çıkar. Pek çok araştırma L-Carnitine’nin spor dayanıklılığın arttırmada faydalı olduğunu göstermiştir. HHS LW6090 enerji üretimindeki rolü, erkeklerde üretkenliğin artmasında destek olması açısından da önemli bir yeri tutmaktadır. Likopen çok güçlü bir antioksidandır ve zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur. Yeşil çay cildi sıkılaştırır, zayıflama sürecinde cilt sarkmalarını önler.
Uyarı ve Önlemler
Kullanmadan önce prospektüsü dikkatlice okuyunuz. Kullanmakta olduğunuz ilaç varsa muhakkak doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz. 18 yaşındaki kişiler, hamleler ve emziren kadınlar kullanmamalıdır. Susatıp ağız kuruluğu yaptıkça bol su içilmelidir. Tok tutucu özelliği vardır. İlk 10 gün vücut faklı tepkiler verebilir. Kandaki yağın parçalanması Kılcalların çalışmasına ve vücutta karıncalanmaya sebebiyet verebilir. Bunlar geçicidir. Hızlı kalp atışı, baş dönmesi, şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı ve benzeri belirtiler doz aşımı belirtileridir. Böyle durumlarda ürünü kullanmaya 2 gün ara veriniz. Beklenmeyen bir etki görüldüğünde ürünü kullanmayı derhal kesiniz ve doktorunuza başvurunuz.
LW6090 Kullanım Şekli ve Dozu
LW6090 Doktorunuz tarafından başka bir şekilde önerilmediği taktirde, yemeklerden 30 dakika önce sabah akşam 1 kapsül alınır. 60 Bitkisel kapsül. Çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak tutunuz. Bütün takviyelerde olduğu gibi, hamile, emzirmekte olanlar veya daimi ilaç kullananlar; ürünü kullanmadan önce doktorunuza danışınız.

28 Kasım 2009 Cumartesi

ZAYIFLAMA DİYETLERİNİN KALICI ZAYIFLAMA SAĞLAYIP SAĞLAMADIĞINI, ŞİŞMANLATIP ŞİŞMANLATMADIĞINI ANLAMAK NEDEN ÇOK ÖNEMLİ ?

Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak Zayıflama diyetlerinin gerçek yüzünün ortaya çıkmasına büyük önem veriyoruz, çünkü diyetçilerin bu konulardaki tuzakları ve hileleri bitmek bilmiyor.

Önerimiz basit: Bu konularda size söylenen ne olursa olsun, söyleyen -biz dahil- kim olursa olsun duyduklarınızı, okuduklarınızı, size öğütlenenleri akıl kantarınıza vurmadan kabullenmeyin, gözlemlerle ve karşılaştırmalarla doğrulamadan benimsemeyin!

Eğer bu çabayı göstermezseniz, sesi yüksek çıktığı için, medyatik ya da karizmatik olduğu için, ya da belki apoletleri kalabalık olduğu için falanca ya da filancanın peşine takılıp, çok tekrarlandığı için gerçekmiş sanılan hurafeleri beslenmenize eklemleme ve çözmeye çalıştığınız kilo sorunlarını ağırlaştırma riskiniz büyük.

Eğer herhangi bir zayıflama diyeti ile kilo kaybetme düşüncesi zihninizi kurcalamaya başladıysa kendinize şu soruyu yöneltin:

“Benim diğer insanlardan -yüzde 99’dan- ne gibi bir farkım var ki, kiloları geri almamayı başarabilen azınlığın içine girebilmeyi umut ediyorum?...”

Ve unutmayın:
Hangi diyeti seçerseniz seçin, diyetinize hangi nedenle başlarsanız başlayın, sonrasında ne yaparsanız yapın ve hatta diyetinizi kimin denetimi altında yürütürseniz yürütün... sizin de başınıza gelecek olan, zayıflama diyetleri ile hafiflemeye kalkışanların tamama yakınının başına gelenlerden -yüzde 99 olasılıkla- farklı olmayacaktır.

Zayıflama diyetlerinin kalıcı zayıflama sağlayamadığının kavranması, diyetlerden umut kesilerek, kilo sorunlarının gerçek, etkin ve kalıcı tedavisinin yolunu açmak için büyük önem taşımaktadır.

DİYETÇİLERİN HİLELERİNDEN SAKININ !

Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak aman diyoruz uyarıyoruz hep belirtmek istiyoruz ki :Kilo, obezite ve zayıflama söz konusu olduğunda öylesine yalanlar söylenmiş, öylesine palavralar sıkılmış, öylesine saçmalıklar bilimsel gerçeklermiş gibi takdim edilmiştir ki, her şeyi yeni baştan soğukkanlılıkla düşünüp değerlendirmek bir zorunluluk haline gelmiştir.

Diyetlerle verilen kilolar geri geliyor, diyoruz...
Efendim önemli olan sonrasında spor yapmaktır, diyorlar.

Spor yapılsın ya da yapılmasın kilolar yine de geri geliyor, diyoruz...
Zaten asıl önemli olan beslenme alışkanlıklarını değiştirmektir, diyorlar.

İyi ama diyete kalkışanlar, zaten beslenme alışkanlıklarını değiştirme niyetini taşıyorlar ama olmuyor, yapamıyorlar, diyoruz...
Önemli olan iradedir, sonradan kalkıp yerlerse ben ne yapayım, diyorlar.

Yapamayanlar bir iki kişi değil ki, diyet yapanların yüzde doksan dokuzu diyoruz...
Bu sefer zaman üzerinde hileye kalkışıyorlar, benim hastalarımın çoğu zayıflıyor, diyorlar.

Kalıcı zayıflama için dünya biliminin kabul ettiği ölçüt, 5 yılın sonunda başlangıç ağırlığının altında kalabilmektir, zayıflamalarını ne kadar süre koruyabiliyorlar, diye soruyoruz...
Benim bir hastam var, on yıldır şişmanlamadı, diyorlar.

Bir iki kişiyi kriter kabul edemezsiniz, istatistikler diyetlerle zayıflayanların sadece yüzde 1’i başlangıç ağırlığına 5 yılın sonunda dönmemeyi başarabiliyor, diyoruz...
Önemli olan hastanın benim verdiğim öğütlere uymasıdır, uyarsa şişmanlamaz, deyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar...

Kısacası amaç diyetlerin başarısızlığını gizleyip, kendi çıkarlarını korumak olduğunda diyetçiler her zaman kaçak güreşmeyi yeğliyorlar.

Yağ Pazarı'nda neler döndüğünün farkına varmak, palavraların nasıl bilimsel gerçeklermiş gibi allanıp pullanıp, insan ve toplum sağlığını hiçe sayarak ranta dönüştürüldüğünü görebilmek...
Diyetsiz Kalıcı İnceliğin yolunu açabilmek için kaçınılmazdır.

ZAYIFLAMA DİYETİ YAPANLARIN AĞIRLIKLARI YILLAR İÇİNDE NE OLUYOR, NASIL BİR DEĞİŞİM GÖSTERİYOR ?

Önce tek sözcükle lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak yanıtlayalım, sonra da açıklayalım:
Artıyor.

Seçilen zayıflama diyeti uygulanmaya başlandığında, eğer konulan kurallara uyuluyorsa kısa vadede sonuç almamak söz konusu değildir.

Hangi diyet seçilirse seçilsin, içerdiği enerji kısıtlaması -diyete uyulduğu sürece- ağırlık kaybına yol açmaktadır.

Ancak sorun bundan sonra ortaya çıkmaktadır. Bir süre sonra, uygulayıcısı ya diyeti tamamen bırakmakta, ya da uygulama koşullarını yumuşatmaya başlamaktadır. Ya yavaş yavaş dikkat dağılmakta, ya da uygulayıcı dikkatli olmak, diyetin kurallarına uymak için elinden geleni yapmaya çalışsa da, bir şey -sanki görülmez bir güç- tüm çabalarını boşa çıkarmakta, kişi giderek daha fazla yemeye ve verdiği kiloları geri almaya başlamaktadır. Hatta biraz daha zaman geçince, kontrol kaybı ivme kazanmakta, kişi sıkmaya çalıştıkça denetimi daha da çok elinden kaçırarak, bir süre sonra kendini diyete başladığı ağırlığın üzerinde bulmaktadır.

Kontrol kaybı neden gelişir?...
Bu kaybın gelişme sürecinin süresi neden kişiden kişiye değişir?...
İlk yaptığı diyetlerde indiği ağırlığı bir süre koruyabilen kişiler yıllar ilerledikçe, diyetler birbirine eklendikçe neden hem diyet yaparak kilo vermekte giderek zorlanır, hem de bin bir güçlükle verdiği kiloları gitgide daha hızlı geri alarak, başlangıç ağırlığına gitgide daha fazla kilo eklemeye başlar?...

... gibi soruları Kısıtlama Mikrobu Çöpe dizimizin her kitabında uzun uzadıya işledik, blogumuzda sizlerden bize ulaşan soruları yanıtlayarak yanıtlamaya devam ediyoruz. Ve yıllar önce yaptığımız bir tespitin, güncelliğini nasıl artarak korumakta olduğunu şu satırlarla hatırlatmak istiyoruz:

Zayıflama diyetleri ile kilo vermeye, kilo sorunlarını diyetlerle çözmeye çalışanlar, giderek şişmanlamaktadır. Her yapılan diyet, bir yandan yaşam kalitesini ve psikolojik yapıyı kalıcı olarak bozarken, öte yandan ağırlığı yıllar içinde kaçınılmaz olarak yukarı doğru çekmektedir.

Kilo sorunlarını diyetlerle çözmeye kalkışmak şişmanlamanın ve bu çözümde ısrar ederek obez olmanın en etkin, kesin ve güvenilir yoludur.

Zayıflama diyetleri ile verilen kilolar kaçınılmaz olarak geri geldiğine ve yine diyetler insanları şişmanlattığına göre:
İnsanlara zayıflama diyetleri önerenler, bu önerileri gazete dergi sütunlarına, ya da ekranlara taşıyanlar, diyet propagandasına bilerek ya da bilmeyerek alet olanlar insanların şişmanlamalarından doğrudan sorumludurlar.

ZAYIFLAMA DİYETLERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR NELERDİR ?

Sık sık gazete ve dergilerde,Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak bakıpta gördüğümüz: “zayıflama diyetlerinde yapılan yanlışlar” türünden çekici başlıklarla karşılaşırız.

Bazen kendi yöntemlerini pazarlayan bir diyetçiyle yapılan röportajda, bazen light gıda ürünleri üreten bir firmanın reklam sütunlarında, bazense dış bir kaynaktan özetlenip tercüme edildiği anlaşılan bir haberde, kilo sorunları olanlara “cömertçe” öğütler verilerek diyet süreçlerini başarıya ulaştırmaları için neler yapmaları gerektiği, hangi hatalara düşmemeleri gerektiği söylenir.

Dikkatli bir gözlemci için, ilk ilgi çekici nokta bu tür öğütlerin birbirleriyle olan çelişkileridir. Aynı gün yayınlanan iki farklı gazetede birbirine tamamen zıt tavsiyelerle karşılaşmak olası olduğu gibi, aynı gazete veya dergide bir veya birkaç gün arayla, birbirini tamamen yalanlayan öğütler bulmak da hiç az rastlanan şeyler değildir.
Kahvaltıyı sakın atlamayın... önemli olan kahvaltı değil, sık aralıklarla küçük miktarlar yemektir... ya da yağlı besinleri azaltın... karbonhidratları azaltmak diyeti başarıya ulaştırıyor...

Çeşitli kaynakların verdiği öğütler birbiriyle çelişir, çoğu zaman birbirini yalanlar; ancak yine dikkatli bir gözlemcinin gözünden kaçmayacak ikinci bir nokta bu tür öğütlerin bir ortak paydada buluştuğudur; tüm bu “iyi niyetli” tavsiyelerde bir ana fikir, bir gizli mesaj mevcuttur:

“Diyetlerle zayıflamak olasıdır, doğru diyeti bulup hatasız olarak uygulamak başarıya ulaşmanın koşuludur”.

Halbuki seçilen diyet reçetesi ne olursa olsun ve sonrasında inilen ağırlığı korumak için ne yapılırsa yapılsın, verilen kilolar, çoğu zaman fazlasıyla geri gelmektedir.

Diyetlerde yapılan yanlışlar diye bir şey yoktur, sorunu bu şekilde sunmak insanları bilerek yanıltmaktır.

KAÇINILMASI GEREKEN YOYO DİYETLERİ Mİ ?

Elimize geçen her fırsatta,Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması katılım sitesi olarak zayıflama adaylarını “yoyo diyeti” yutturmacasına karşı uyarmaya devam ediyoruz.

Bazı diyetlerin yoyo diyeti olduğu aldatmacası kendiliğinden daha büyük bir sahtekârlığın yolunu açıyor: birçok diyetçi yoyo'ya yol açmayan diyetlerin var olduğu izlenimini yaratmaya ve tabii ki bu tür reçetelerin sırrının kendilerinde bulunduğuna potansiyel müşterilerini inandırmaya çalışıyorlar.

... veriyorum kiloları sonra da geri alıyorum... sıkıyorum dişimi, kısıyorum boğazımı, bi gayret yeniden koyuluyorum diyete... bu sefer doğru diyetçiyi buldum, sevinciyle tekrar incelmeye başlıyorum... ama bir süre sonra tartım göz kırpar oluyor... gel bak hiç görmediğin kadar kocaman rakamları göstereyim, deyip alaya geçiyor... yanlış diyetler mi seçiyorum acaba?... n’olucak benim sonum?... hayatım yoyo oldu...

Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı'nda “Hayatım yoyo oldu” ve “Mutedil diyetçiler” başlıkları altında ayrıntısı ile ele aldığımız konu üzerinde birkaç sözcüğün daha gerekli olduğu düşüncesindeyiz. Zayıflama Diyetlerinin yüzde 99 oranında kiloların artarak geri gelmesi ile sonuçlanması gerçeğinden, hiç hoşlanmayan... kendi hastalarında-müşterilerinde de böylesi inkâr edilemez bir olguyu her bir gün deneyimleri ile gören, fark eden diyetçiler Yağ Pazarı'ndan para kazanmaya devam edebilmek için, diyete sürükledikleri insanların sağlıklarını hiçe sayarak, başlıyorlar kıvırttırmaya:

efendim, sizi fazla hırpalamayacak, aç bırakmayacak diyetleri tercih ediniz... yoksa maazallah kilolarınız pek bir çabuk geri geliverir... yaşam biçiminizi ve beslenmenizi sağlıklı ve dengeli temellere oturtursanız, hele bir de benim size yazacağım, pek bir kişiye özel reçeteyi uygular, bazı sağlıksız besinlerden uzak durur, sofra davranışlarınızı da, benim size göstereceğim doğrultuda yeniden şekillendirirseniz, bakın nasıl sizi yormadan, üzmeden veriverirsiniz kilolarınızı...

Görünüşte hepsi, fazla kısıtlamacı olmayan, ılımlı, sağduyulu diyetlerden yanadır; sağlıklı, dengeli beslenme sözcüklerini hiç dillerinden düşürmeyerek kendi yollarını pazarlama gayreti ile uçuk diyetlere verip veriştirirken, asıl yapmaya çalıştıkları

“zayıflamanın ve ince kalmanın ancak diyetler ve enerji kısıtlaması içeren diğer yöntemlerle mümkün olduğu ve beslenmenin mutlaka bilimin gösterdiği doğrultuda denetim altında tutulması gerekliliği”

fikrini kuvvetlendirmektir.

Mutedil diyetçiler yadsınamaz ticari dehaları ve tanrı vergisi karizmaları ile insanlığı uçukluklara karşı uyarır görünüp, Kısıtlama Mikrobu'nu ustalıkla bilinçlere şırınga ederken... bireylerin ve kitlelerin ağırlık değişimlerine, ruhsal–bedensel sağlıklarına uçuk diyetlerden çok daha fazla zarar vermektedirler.

... Bazı diyetçiler

“çok çabuk sonuç verdiren ve gerçek olması mantığınıza zor gelen tüm diyet girişimlerinden uzak durun” dediğinde...

...sevinçle katılıyor ve ekliyoruz:
Başınızı bin bir belaya sokacak Kısıtlama Mikrobu'nu sofranıza, yaşamınıza konuk etmek istemiyorsanız... zayıflayayım derken şişmanlamak niyeti taşımıyorsanız... yavaş sonuç verdiren ve mantığınıza “kolay” gibi gözüken diyet yaklaşımlarının da yanına yaklaşmayın!

İSTATİSTİKLER DIŞINDA DA KANITLAR MEVCUT MU ?

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak hemen cevaplayalım: Zayıflama diyetlerinin başarısızlığının-zararlılığının en güçlü kanıtları yaşamın içindedir.

Bu kanıtlara ulaşmak için ilk yapmanız gereken kendinize sormaktır: Diyetlerle zayıfladım mı, şişmanladım mı?
Daha önce bir veya birkaç kez zayıflama diyeti serüvenine atılmış olanların tamama yakını, geçmişlerini biraz olsun hatırladıklarında, ilk diyet girişimleri öncesi ağırlıklarının üzerinde olduklarını fark edeceklerdir.

Gözlemi çevresinde sürdürenler... komşularının, akrabalarının, iş arkadaşlarının diyet geçmişlerine biraz burnunu sokanlar, diyetlerle şişmanlamış olanların sadece kendilerini olmadığını da kolaylıkla görebileceklerdir.

Kalkıp da, üç-beş ay önce başlamış olduğu diyetle verdiği kiloların havasını atmakta olanların cazibesine kapılmaz... gözlemlerinizi zaman yaymayı becerebilirseniz, kaçınılmaz olarak, zayıflama diyetleri ile verilen kiloların artarak geri geldiğini, zayıflama diyeti olarak adlandırılan reçetelerin aslında insanları şişmanlattığını siz de kendi deneyimlerinizle anlayabilirsiniz.

İçtenlikle, bu fazla çaba gerektirmeyen gözlemleri, kilolarım acaba ne olacak sorularını kendisine sormaya başlayan herkese öneriyoruz; hele bir de ileri yaşlara gelip gençlik inceliklerini muhafaza edebilmiş olanların tamama yakınının diyetlere hiç bulaşmayanlar olduklarını da fark ettiğinizde, Zayıflama Diyetleri Çöpe sözcüklerinin sizin için de bir anlam taşımaya başlayacağından hiç kuşkumuz yok.

Tamama yakını bir ömür boyu diyete dokunmamış, sofrasına kısıtlamaları konuk etmemiş, o şişmanlatır... bu zayıflatır, ayırımı yapmamış ve ince kalmış insanları keşfettiğinizde... doğal ağırlıklarını hiç zorlanmadan muhafaza edenlerin acıkma, doyma, tokluk duyumlarını kullanmaya devam edip, bedenlerinden kendilerine ulaşan “enerji’ye ihtiyacım var”... ya da “enerjimi aldım, bu kadar yeter”... ve hatta...” aldıklarımı bitiremedim ki, sonra görüşelim” sinyallerine uymaya devam edenler olduğunu kavramanız sizi şaşırtmasın...

Garip bir düzen! O diyet senin, bu diyet benim... kendilerini helak edenler şişmanlıyor... Diyetlerin semtine uğramayanlar gençliklerindeki gibi -incecik- kalıyor! Ne dersiniz gözlemlerle kontrol etmeye değmez mi?

Hayatın, size sunduğu kanıtları, “Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı”nda uzun uzun işledik. Ne moda diyetler, ne bilimsellik kılıflarında pazarlananlar, ne sağlıklı beslenme paketlerine gizlenenler, ne diyetisyen ya da doktor kontrolünde yapılanlar, ne kişiye özel olanlar ve ne de “yavaş zayıflatan... fazla kısıtlamacı olmayan... aç bırakmayan (ne demekse?)” diyetler... hiç biri kalıcı zayıflama sağlamada başarılı değil ama her biri beyninizin kıvrımlarına Kısıtlama Mikrobu'nun yeni bir versiyonunu işlemekte pek bir usta.

İSTATİSTİKLER DIŞINDA DA KANITLAR MEVCUT MU ?

Zayıflama diyetlerinin lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak diyoruz ki: başarısızlığının-zararlılığının en güçlü kanıtları yaşamın içindedir.

Bu kanıtlara ulaşmak için ilk yapmanız gereken kendinize sormaktır: Diyetlerle zayıfladım mı, şişmanladım mı?
Daha önce bir veya birkaç kez zayıflama diyeti serüvenine atılmış olanların tamama yakını, geçmişlerini biraz olsun hatırladıklarında, ilk diyet girişimleri öncesi ağırlıklarının üzerinde olduklarını fark edeceklerdir.

Gözlemi çevresinde sürdürenler... komşularının, akrabalarının, iş arkadaşlarının diyet geçmişlerine biraz burnunu sokanlar, diyetlerle şişmanlamış olanların sadece kendilerini olmadığını da kolaylıkla görebileceklerdir.

Kalkıp da, üç-beş ay önce başlamış olduğu diyetle verdiği kiloların havasını atmakta olanların cazibesine kapılmaz... gözlemlerinizi zaman yaymayı becerebilirseniz, kaçınılmaz olarak, zayıflama diyetleri ile verilen kiloların artarak geri geldiğini, zayıflama diyeti olarak adlandırılan reçetelerin aslında insanları şişmanlattığını siz de kendi deneyimlerinizle anlayabilirsiniz.

İçtenlikle, bu fazla çaba gerektirmeyen gözlemleri, kilolarım acaba ne olacak sorularını kendisine sormaya başlayan herkese öneriyoruz; hele bir de ileri yaşlara gelip gençlik inceliklerini muhafaza edebilmiş olanların tamama yakınının diyetlere hiç bulaşmayanlar olduklarını da fark ettiğinizde, Zayıflama Diyetleri Çöpe sözcüklerinin sizin için de bir anlam taşımaya başlayacağından hiç kuşkumuz yok.

Tamama yakını bir ömür boyu diyete dokunmamış, sofrasına kısıtlamaları konuk etmemiş, o şişmanlatır... bu zayıflatır, ayırımı yapmamış ve ince kalmış insanları keşfettiğinizde... doğal ağırlıklarını hiç zorlanmadan muhafaza edenlerin acıkma, doyma, tokluk duyumlarını kullanmaya devam edip, bedenlerinden kendilerine ulaşan “enerji’ye ihtiyacım var”... ya da “enerjimi aldım, bu kadar yeter”... ve hatta...” aldıklarımı bitiremedim ki, sonra görüşelim” sinyallerine uymaya devam edenler olduğunu kavramanız sizi şaşırtmasın...

Garip bir düzen! O diyet senin, bu diyet benim... kendilerini helak edenler şişmanlıyor... Diyetlerin semtine uğramayanlar gençliklerindeki gibi -incecik- kalıyor! Ne dersiniz gözlemlerle kontrol etmeye değmez mi?

Hayatın, size sunduğu kanıtları, “Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı”nda uzun uzun işledik. Ne moda diyetler, ne bilimsellik kılıflarında pazarlananlar, ne sağlıklı beslenme paketlerine gizlenenler, ne diyetisyen ya da doktor kontrolünde yapılanlar, ne kişiye özel olanlar ve ne de “yavaş zayıflatan... fazla kısıtlamacı olmayan... aç bırakmayan (ne demekse?)” diyetler... hiç biri kalıcı zayıflama sağlamada başarılı değil ama her biri beyninizin kıvrımlarına Kısıtlama Mikrobu'nun yeni bir versiyonunu işlemekte pek bir usta.

ZAYIFLAMA DİYETLERİ İLE VERİLEN KİLOLARIN ARTARAK GERİ GELDİĞİNİN DELİLİ, ISPATI VAR MI ACABA ?

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması çabalayıp buldu devam ediyor. Olmaz olur mu, hem de istemediğiniz kadar.

Kısıtlama Mikrobu Çöpe adını verdiğimiz ve diyet çevrelerinin keyfine limon sıktığını şaşırmadan izlediğimiz dizinin daha başı, “Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı”nın 18 ila 21. sayfalarında “Kanıtlardan bazıları” başlığı ile bize en çarpıcı gelen, diyetlerin başarısızlığını-zararlılığını gözler önüne seren satırları, araştırmaları ardı ardına sıralayıverdik.

Gelin, hatırlatma olsun diye bir alıntı yapalım:

“Kilonun Uzun Vadede Muhafazası :
Temel ve Klinik Araştırmalar, Nisan 2004
Başlangıç vücut ağırlığını yüzde 7 ila 10 azaltmak için, birçok kabul gören yöntem olmasına rağmen, kaybedilen kiloların uzun dönemde muhafazası çok daha sorunludur. Kilo sorunlarına çözüm arayanların verdikleri kiloların ilk bir yıl içinde yaklaşık üçte biri, beş yılda ise tamamı veya büyük çoğunluğu geri alınmaktadır. [Department of Health and Human Services (DHSS), Participating Organization : National Institutes of Health (NIH)]

A.B.D. Sağlık Bakanlığı, Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin de katıldığı araştırmasının sonuçlarını yorumlarken, işte yukarıdaki satırlarla, daha 1959'da Stunkard – McLaren – Hume tarafından yayınlanan çalışmanın (The results of treatment for obesity. Archives of İnternal Medicine. 1959. 103, 79-85) sonuçlarını bir kez daha doğruluyor.

Ne zaman gerçek bilim adamları, yeterince uzun süreye yayılan ve yeterince geniş bir denek kitlesi üzerinde bir araştırmaya kalkışsalar, hep aynı sonuçlarla karşılaşmışlar. Ama ne hikmetse, çoğu zaman bu acı gerçekleri kendileri tespit eden kuruluşlar bile, hiçbir şey olmamışcasına kitlelere diyetler önermeye devam etmişler. Ondan sonra da “vah efendim bu obezite niye patladı acaba, niye insancıklarımız diyetlerini bozuyorlar acaba”

sızlanmaları, yanıp yıkılmaları.

“Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı”nda ayrıntılarını bulacağınız kanıtlardan sadece oldukça taze (2004) bir örnek vererek, dikkatinizi bir kez daha diyetle zayıflamaya, ince kalmaya girişmenin umutsuzluğuna çekmek istedik.
Bundan böyle, yeni araştırma sonuçları elimize ulaştıkça “blog”umuzda sizleri haberdar etmeyi de kendimize görev bileceğiz.

BÜTÜN ZAYIFLAMA DİYETLERİNİN İSTİSNASIZ HEPSİ Mİ ÇÖPE ?

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi durdurak bilmiyor.Hepsi... tümü... tamamı... bilcümle Zayıflama Diyetleri Çöpe !
Çünkü, hangi kılıfa sokulursa sokulsun, hangi janjanlı isimle pazarlanırsa pazarlansın ya da hangi allı pullu beslenme paketinin içine gizlenirse gizlensin, kilo kontrolü için seçilen yöntem zayıflama diyeti olunca sonuç kesinlikle değişmiyor.

Kilolar artarak geri geliyor, diyetleri birbirine ekleyerek hayatlarını kendilerine zehir edenlerin ezici çoğunluğu giderek obezleşiyor, içlerinden minicik bir azınlık ise bakın ben nasıl beceriyorum diyetle ince kalmayı, diye gerinirken ya anoreksiya mentale, ya da bulimia nervosa'nın belirtileri dışardan görülmesin, anlaşılmasın diye olmadık sıkıntılara, anlatılamaz utançları yaşayarak katlanıyorlar.

Binlerce diyet reçetesinin, yüz binlerce diyetçinin cirit attığı, her Allah'ın günü, dakika sektirmeden enselerimizde

“aman dikkat, yediğinize içtiğinize dikkat, aldığınız harcadığınız kaloriye dikkat, lokmayı ağzınıza götürdüğünüz saate dikkat, çatalınızın, tabağınızın büyüklüğüne dikkat, kiminle masaya oturacağınıza dikkat, su şişenizden 15 santimetreden fazla uzaklaşmamaya dikkat, çoluğunuzun çocuğunuzun lokmasına dikkat...”

bozalarının pişirildiği traji-komik ve pek bi global dünyamızda bir tanrının kulu çıkıp da

“bakın ey ahali, benim diyetimle verilen kilolar geri falan gelmiyor, benim yöntemimle zayıflayan bir inceliyor pir inceliyor, bir daha da öyle yok yeniden şişmanladım, yok yeniden diyete ihtiyacım var, demiyor... verilip de bir daha geri gelmeyen kiloların reçetesi ve sırrı bende”
demiyor... diyemiyor.

İçlerinden bir teki bile, reçetelerinin geri tepmemesi açısından emsallerinden üstün olduğunu öne süremiyor.
Sadece bu bile, insanlığın kulağına kar suyu kaçırmaya... diyetlerin ve beslenmede kısıtlamaların gerekliliği konusunda kuşkuların uyanmasına yeterli olabilirdi...

Amma ve lakin, diyetçiler iş pazarlamaya geldi mi öylesine hünerli... ve dünyamızın dört bir köşesinde yazılı sözlü resimli cicili bicili medya organları diyet mesajlarını taşımada öylesine hevesli ki...
İşin özü hep gümbürtüye gidiyor, bal damlayan diyetçi ağızlardan yayılan cümlelerin uğultusunda unutuluveriyor:

“Benim diyetimle zahmetsizce kilo verin... yok siz benim diyetimle aç kalmadan kilo verin... benimkiyle hızlı verin... benimkiyle yavaş... benimkiyle sağlıklı... benimkiyle bilimsel... bilinçli... hipnozla... akupunktur iğneciklerimle şişlenerek... kiiiiişiiiye özel... tarih öncesi insanı gibi... fark etmeden... Girit'li çoban misali...”

Laf bol, Yağ Pazarı'ndan eve kepekli ekmek parası götürmeye hevesliler kalabalık... gel gelelim netice aynen sabit: Diyetle verilen, artarak geri geliyor !!!

neden zayıflama diyetleri çöpe? sorusu ve lida fx15 sitesinin yanıtı

Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olrak paylaşımlara devam ediyoruz niye çöpe atıyoruz bu diyetleri okuyalım öğrenelim.Çünkü zayıflama diyetleri şişmanlatıyor ve hasta ediyor.

Kim ki kalkıp da, kilo sorunlarına zayıflama diyetleri ile çözüm bulmaya heveslenirse, daha bu girişiminin ilk anından itibaren, aklına hiç gelmeyecek bin bir çorabın ilk ilmeklerini başına örmeye başlıyor.
Her şeyden önce bilinmesi gereken, diyetlerle verilen kiloların kaçınılmaz olarak ve artarak geri geldiği. Diyetçiler bu gerçeği gizlemek, göz ardı etmek için ellerinden geleni yapsalar da, diyet sıkıntılarına katlanıp... hafifledim, diye sevinenlerin yüzde 99'u bir süre sonra tartıda daha önce hiç görmedikleri kadar yüksek kiloların sevimsizce kendilerine göz kırpmasına tahammül etmek zorunda kalmanın moral çöküntüsünü yaşıyorlar.

Diyet tuzağına düşenlerin ruh sağlıkları bu maceradan ağır yaralar alıyor. Kısıtlamalı Beslenme Süreci'ni psikolojik hasarsız atlatmak mümkün olmuyor.

Beslenmelerine Kısıtlama Mikrobu'nu bulaştıranlar, her türlü önlemi alsalar bile vitamin ve mineral eksiklikleri yaşıyorlar, bedensel erken yıpranmanın tüm sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyorlar.

Ve işin cabası, kısıtlamaların gelip aile sofrasına, mutfağına çöreklendiği evlerde ne huzur kalıyor, ne düzen. Herkesin, diğerlerinin lokmalarının bekçiliğine kalkıştığı yuvalarda ne paylaşmanın sevinci, ne de bir masa etrafında toplanıp derdi, tasayı, sevinci ortaklaşa yaşamanın keyfi durabiliyor ayakta.

Anne babadan biri, ya da ikisi birden... diyet yapacağım, incecik olacağım, sağlığımı koruyacağım... rüyaları görmeye başladı mı, farkına bile varmadan çocuklarını şişmanlatıyorlar, ya da çok daha kötü ama hiç de azımsanamayacak bir olasılıkla, yavrularını anoreksi, bulimi gibi çok ağır hastalıkların pençesine teslim ediveriyorlar.

Sözün özü, ne ruh ne beden, ne de sosyal yaşam zayıflama diyetlerinin dayattığı açlığın, kıtlığın yıkıcı etkisinden kendini koruyamıyor. İşte sadece bir kısmını sıraladığımız bu nedenlerle, hiç tereddüt etmeden Zayıflama Diyetleri Çöpe, diyoruz.

zayıflama diyetleri çöpe adlı kitabın tanıtımı lida fx15 biber hapı sitesinden

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak sizlere bir zayıflama kitabnı anlatalım istedik: “İncelmek ve İnce Kalmak İçin Zayıflama Diyetleri Çöpe” isimli kitabımız mayıs 2003'de okurlarla buluştu. O günden bugüne geçen sürede, bir yandan yeni kitaplarla kilo sorunlarına gerçek ve kalıcı çözümler bulmak isteyenlere yardımcı olmaya çaba gösterdik, bir yandan da satırlarımızda okudukları ile diyet tuzağından kurtulma ve Diyetsiz Kalıcı İncelik yolunda ilerleme kararı alanların, akıllarına takılan ve çeşitli yollarla (e-mail, telefon, mektup...) bize ulaştırdıkları sorulara doyurucu ve sorunları çözmeye yardımcı yanıtlar vermeye gayret ettik.

“Zayıflama Diyetleri Çöpe” hem içtenlikle savunduğumuz ana fikirleri hatırlatma (ya da bugüne dek satırlarımız ve düşüncelerimizle tanışmamış olanlara neden ve nasıl “kilo sorunlarının bedensel ve ruhsal sağlıklılık koşullarında ancak ve ancak diyetsiz, kısıtlamasız çözülebileceğini” kısaca açıklama), hem de bize yöneltilen soruların içinden en çarpıcı ve en geniş kitleleri ilgilendirebilecek olanlara yanıt oluşturma görevlerini üstleniyor. Diyetleri, enerji kısıtlamalarını elinin tersiyle itip, cesaret ve kararlılıkla Diyetsiz Kalıcı İncelik yolunda ilerleyenlerin aldıkları ve bize yansıttıkları sevindirici sonuçlar, bizde çalışmalarımızı, yöntemimizi daha geniş topluluklara ulaştırma isteği uyandırıyor.

Medya, çalışmalarımızı ve sonuçlarını sizlere yansıtmakta zaman zaman çekingen davransa da, bazılarınız “Kısıtlama Mikrobu Çöpe” dizisindeki kitaplarımızla tanıştınız. “Zayıflama Diyetlerinin Kara Kitabı”, “Zayıflamak” ve “Şişmanlamıyorum” en basit, en anlaşılır haliyle... Diyetsiz Kalıcı İnceliğin sırlarını sizlere aktarabilmek iddiasındaki eserlerimiz. ONG adını verdiğimiz kendi yayın evimizin ilk ürünleri olan bu kitapları piyasaya sunarken, fiyatları ile kolay ulaşılabilir olmalarına da özen gösterdik.

Okumaya başladığınız eykitap (elektronik yazılımlı...) hem şimdiye dek elimizde birikmiş soruların yanıtlarını hem de bundan sonra blogumuzda ve diğer sanal ortamlarda sizlere nasıl yardımcı olabileceğimizin anahtarlarını içeriyor.

İşte böylesi, bizce, önemli görevleri üstlenen bir eykitabı en geniş okuyucu kitleleri ile buluşturabilme düşüncesi ile tamamen ücretsiz olarak, sizlere sunmak istedik. Beğenilerinizin bu eykitabın başkalarına ulaştırılmasına katkıda bulunabilmesini umut ederek, keyifli eysatırlar diler... blogumuzda buluşalım deriz.

27 Kasım 2009 Cuma

Lida’ nın Yan Etkilerinden Kurtulmak Adına… Ve Sorunlarınıza Çözüm.

Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak bir paylaşımda daha bulunuyoruz buyrun sizlerin bilginize sunduk..
Merhaba Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi sakinleri. Sizlerin sık rastladığı yan etkileri, bir başlık altında toplayıp, sizlerin en az olumsuzlukla karşılaşması için bilgileri paylaşmak istedim.

Öncelikle lida bir zayıflama ilacıdır bunu unutmayalım, kilosu az olan arkadaşlar bundan uzak dursunlar.

Eğer lidayı kullanmaktan başka çare yok diyorsanız;

1-Eğer kilonuz bayanda 65 kilonun altında, erkekte 70 in altında ise kapsülün yarısını boşaltıp içmelisiniz.
2-Eğer kilonuz 65 üzeri ama BKİ niz bayanda 26 nın erkekte 27 altında ise yine yarım kapsül içmelisiniz.
3-Eğer günde yazın 2-2.5 kışın 1.5 litreden az su tüketiyorsanız lida yı kesinlikle bırakmalısınız.
4-Eğer lida kullanıyorsanız başka bir ilaç kullanmamalısınız. (ilaçların çok büyük bir yüzdesi için geçerli) özellikle antidepresanlar, antihistaminikler tansiyon ilaçları…
5-Lida kullanırken çay, kahve, sigara tüketiminiz en az yarıya indirmeli ve alkol alımını tamamen kesmelisiniz. (burada yazılanların dışında yinede kullanırsanız yan etkilerini çok büyük ihtimal göreceksiniz)
6- Lida spor ve diyetle birlikte desteklendiği zaman, metabolizma hızınıza göre maksimum sonuç almanızı sağlar. Her gün yarım saat yada En azından haftada 3 defa 30 dk’lık tempolu yürüyüşler yapın.
7-Uykusuzluk ve çarpıntı şikâyeti varsa gün içinde kahve ve çay tüketiminizi kısıtlayın. Lida da bulunan naringin maddesinin etkisi ile çay ve kahvenin etkisi daha da artmaktadır.
8-Kabızlık şikayeti genel olarak bütün diyetlerde sık görülen bir durumdur. Nedenine gelince vücuda alınan gıda miktarı azaldığı için, atılan miktarda azalmaktadır.
Bu nedenle basur şikayeti olanlar lida kullanımını bırakmak zorunda kalabilirler.
9-Lida kullanırken alkol alımını bırakmalısınız. Alkol glisemik indeksi çok yüksek ve çok hızlı yağa dönüşen bir maddedir. Zayıflama kararı almış birisinin alkol kullanması doğru değildir.
10-Forumda belirtilen yan etkilerden bir yada birkaçı, bir haftadan uzun süreli devam ediyorsa, danışmanlardan bilgi alınarak, lida kullanımına son verin.
11-Lida kullanırken sabah kahvaltısını iyi yapın. Kahvaltıda mümkünse her gün bir yumurta yiyin. Lida içtikten sonra asla aç kalmayın (özellikle düşük kilolarda çok kötü yan etkiler yaşanabilir) sabah 9 dan önce lida içilmelidir geç kalınmışsa lida içmeyi bir sonraki güne erteleyin.

26 Kasım 2009 Perşembe

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak açıklayalım dedik

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak sizlere bilgi verirsek SOn dönemlerde piyasada satılan bazı zayıflama hapları ve ilaçları hakkında okuyucularımdan gelen yoğun şikayetler üzerine zayıflamak için ilaç ve hap kullanmayı tercih eden tüketicileri bilinçlendirmek istedim. BU yazımda “zayıflama ilacı alırken ve zayıflama hapları tercihinde nelere dikkat etmeliyiz” sorusunun cevabını vermeye çalışacağım. Ülkemizde tüketici bilinci henüz tam anlamıyla gelişmediği ve tüketici hukuku alanında tüketicilerle satıcıların arasındaki orantısız bir güç farkı bulunması nedeniyle her alanda olduğu gibi zayıflama ve incelme haplarındaki şikayetlerin büyük kısmı da sonuçsuz kalmaktadır. Oysa ki tüketiciye zarar veren, insanların sağlığıyla oynayan ve para uğruna içerisinde ne tür maddeler olduğuna bakılmaksızın insanlara yutturulan bir kısım diyet ve zayıflama ilaçlarının insan hayatıyla oynadığını bilmemek mümkün değildir. Bazen gazetelerde ve görsel medyada da manşet olan ” Zayıflama ilacı öldürdü” türündeki haberleri muhkakak görmüşüzdür. Bu nedenle bir kısım sahte zayıflama haplarının öldürücü etkisi yoktur diyenlere asla inanmayınız.

Zayıflatıcı ve inceltici diyet hapları kullanırken aslında basit birkaç detay ile kullanığımız zayıflama ilacının gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu öğrenebiliriz. Zayıflama ilaçları ve hapları hakkında işte sizlere önemli birkaç ip ucu ve öneri:

1) Eğer ithal bir zayıflama hapı kullanacaksanız, ürünün tarım bakanlığından ve sağlık bakanlığından izinli olarak resmi yollardan Türkiye’ye girip girmediğini araştırmalısınız. Bunun en basit yolu ise fatura istemenizdir. Faturasız satılan kayıt dışı zayıflama haplarının hemen hepsi, ya merdiven altı tabir edilen evlerde ve küçük atolyelerde üretilen zayıflama haplarıdır, ya da ülkeye bir şekilde kaçak yollarla girmeyi başarmış olan zayıflama haplarıdır.

24 Kasım 2009 Salı

turuncu ve kahverengi lidalar

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi turuncu ve kahve renk kapsüllü lidayı araştırdı ve hakkındaki yorumumuz.Arkadaşlar benim öğrendiğim kadarıyla, bu cins lidalar Türkiye'ye bir dönem girdi. Bir daha da girmeyeceğini sanıyorum. Bu lida cinsi orta doğu ve avrupa ülkelerine gönderilen lida (yeşil kapsul) yetişmediği dönemde Amerika distribütörüne gönderilenlerden Türkiye'ye gelmiş olan bir partidir. Bunları bize çok soran oldu. bende bir kullanıcıdan alıp sibutramin ölçtüğüm dönemde onlarında ölçümünü yapmıştım. açıkcası onlarda sibutramin çıkmayacağını da ummuştum. Ama turuncu kapsullerde de aynı oranda(28mg) sibutramin var arkadaşlar. Diğer taraftan bu kapsüllerde lidanın bitkisel kısmından geldiğini tahmin ettiğim maddelerin normal yeşil kapsüllerin yaklaşık 5 yada 6 katı fazla olduğunu gördüm. Neler olduğunu tam olarak bilmemekle birlikte bu piklerin daha öncede bahsettiğim synefrin ve naringine ait olduğunu düşünüyorum.
sonuç olarak (iyi haber) bu tür lidası elinde olanlar hiç üzülmesinler hiç olmazsa bitkisel açıdan daha iyi olduğunu bilsinler istedik, bu kişilerin kilo verme hızının daha iyi olacağını , iştah kesmesi açısından yeşillerle aynı etkiye sahip ama yağ yakma kapasitesinin daha iyi olduğunu düşünüyorum. ( kötü haber) bir daha gelmeyecek.

Lida zayıflama kapsülü hakkında gözlemlerimiz

Lida zayıflama kapsüllerini uzun zaman süren gözlemler altında tuttuktan sonra karşımıza çıkan tabloyu lida fx15 biber hapı yarışması olarak açıklayalım istedik..
Arkadaşlar Mart ayından beri çevremizde kullanıldığını gördüğümüz Lida Kapsül hakkında bir çok yorum yaptık. Bu güne kadar çevremizde kullanan onlarca insanı gözlemleme fırsatı bulduk. Bir ayda 4 Kilogramdan 12 Kilograma kadar kilo verenlere bizzat şahit olduk. Kilo verenlerin beslenmelerinden sosyal yaşantılarına kadar her şeyi takip ettik. Bu arada sahte lida satanlara engel olmaya çalıştık. Orijinal lidaların nasıl temin edileceğini öğrendik. Günlerce bilgisayar başında acaba yeni bir şey öğrenebilir miyiz diyerek tüm siteleri tek tek taradık. Bulduğumuz her bilgiyi paylaşmak üzere sakladık. Bundan böyle lida zayıflama kapsülü kullanan herkes bu forumda yaşadıklarını, sorunlarını her şeyini paylaşacak. Bizler de yapmış olduğumuz araştırmaların neticesinde elimizden geldiğince sizlere yardımcı olmaya çalışacağız. Umarım hepimiz sağlıklı bir şekilde zayıflamanın hazzını yaşarız. Görüşmek dileğiyle..
Arkadaşlar son dönemde yapmış olduğumuz gözlemlerde Lidanın kullanıcılar üzerindeki kabızlık etkisine sık rastlamaya başladık. Fakat bunun da kullanıcıların yemek yememelerinden kaynaklandığı tezi ağır bastı. Lida kullanıp da hızlı kilo vermek isteyenler lidanın vermiş olduğu tokluk hissinin etkisiyle hızlı kilo vermek için yemek yememeye başladılar. Bu da bağırsakların çalışmasını olumsuz etkiliyor. Lida kullanan kimseler muhakkak bir şeyler yemeli az ama devamlı yemeli. Vücudun çalışma düzeni bozulmamalı. Bizler sabırsız insanlar olduğumuz için hemen bir kutuda 10 kilo vermeye çalışıyoruz. Arkadaşlar bir ayda 10 kilo vermek çok da iyi değil. Biraz sabırlı olalım. Fabrika zaten kullanım olarak 4 ayda 3 kutu öneriyor. Dört ayda verilmesi gereken kilo miktarı yaklaşık 15 kilo civarında. Bizler insan gücünün sınırlarını zorluyoruz. Lütfen dikkatli olalım. Midemiz boş kalmasın. Yaz meyvelerini bol bol tüketelim. Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı bir şekilde kilo verelim. rijinal Lidalar hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Orijinal Lida kapsüllerinin jelatinlerinin üzerinde yazdığım yazıların solunda görülen şekildeki amblem vardır. Bu amblem çin orijinli lidaların amblemi olup, üzerlerinde belirgin bir şekilde gül desenleri vardır ve ayrıca lida kapsüllerin açık yeşil bölümünde malumunuz beyaz ile yazılmış seri numaraları da mevcuttur. Çin orijinli lidalar daha ilk günden etkisini göstermekte olup ilk günden iştah kapatmakta ve insanın canı asla yemek yemek istememektedir. Sizleri yine uyarıyoruz, muhakkak bir şeyler yemeye çalışın. Az da olsa muhakkak bir şeyler atıştırın. Yoksa netice kabızlığa kadar uzanıyor. Problem yaşamayın.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Yeşilçay ve Lida' nın İnanılmaz birlikteliği

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak lida ve yeşil çayın birlikteliği hakkında bilgi verelim dedik..
Çay dünyada en çok tüketilen ikinci (birincisi su) içecektir. Yeşil çay; Japonya ve Çin' de tercih edilen içecek, Batının favorisi olan siyah çayın daha az işlemden geçirilmiş versiyonu ya da Çin' de popüler olan oolong çayıdır. Çayın bütün formları polifenoller olarak bilinen antioksidan flavonoidler içerir. Fakat yeşil çaydaki polifenollerin antioksidan aktivitesinin daha güçlü olduğuna inanılır. Antioksidanlar, vücutta doğal olarak meydana gelen ve eğer sıkı kontrol edilmezse kalp ve kanser ile erken yaşlanma dahil çeşitli hastalıkları teşvik edebilecek maddeler olan serbest radikallere karşı korudukları için önemlidir. Hayvanlar üzerinde yapılan sayısız çalışma, yeşil çaydan elde edilen değişik ekstrelerin farklı türlerdeki kanser tiplerinin başlamasını ve ilerlemesini inhibe edebildiğini göstermiştir.

Purdue Üniversitesi araştırmacıları son zamanlarda, yeşil çayda bulunan epigallocatechin gallate adlı bir antioksidanın kanser hücrelerinin büyümesi ve bölünmesi için ihtiyaç duydukları bir enzimi durdurabildiğini keşfettiler. Bu bulgular, yeşil çay tüketimi ile belirgin şekilde düşük kanser oranları arasında ilişki kuran bazı nüfus çalışmalarının ışığında özellikle önemlidir. Örneğin Japon erkekleri, Amerikalı erkeklerden daha fazla sigara içiyor olsalar da, daha düşük akciğer kanseri oranlarına sahiptirler. Japon araştırmacılar, yeşil çay tüketiminin güçlü tütün kanserojenine maruz bırakılan farelerde akciğer kanseri oranlarını azalttığını bulmuştur. Diğer nüfus çalışmaları yeşil çayın; kolon, yemek borusu, pankreas, mide ve göğüs kanserlerine karşı koruma sağlar göründüğünü bulmuştur. Evet, yeşil çayın kanser riskini azalttığını kesinlikle ispatlayan çift kor, plasebo kontrollü çalışmalar yoktur fakat bahsettiğim çalışmalar benim için yeterince ikna edicidir.

Ek olarak, yeşil çayda bulunan polifenoller, LDL' nin oksidasyonunu önleyerek kalp hastalığına karşı koruma sağlayabilir. Oksidize LDL kolesterolün yüksek kan düzeyleri ile kalp hastalığının yüksek düzeyleri ilişkilidir.
Çay, kahvenin içerdiği kafeinin yarısına sahiptir bu yüzden eğer kafeine karşı duyarlıysanız yatma zamanına yakın çay içmeyin.

Yeşil çayın bir temel faydası da zayıflamaya ve yağ yakımına yardımcı olmasıdır. Düzenli olarak keten tohumu ve Funda yaprağı ile birlikte tüketilmesi durumunda aylık ortalama 3 Kg.' lik neticeler dahi verebilmektedir. Ayrıca yeşil çay, Lida ile birlikte kullanıldığında, hem ürünle zayıflayan kişi için rahatlık ve zindelik sağlamakta, hem de bağışıklık sistemini iyileştirici etkisiyle muhtemel hastalıklardan korumaktadır.

Muhtemel Faydaları:

- Serbest radikalleri kontrol altında tutar.
- Kanser riskini düşürür.
- Kalp hastalığını önlemeye yardım eder.
- Zayıflamaya yardımcıdır.

Nasıl Kullanılmalı ?
Su kaynatmak kadar kolaydır! Bir çay poşetini sıcak suya batırıp iki dakika demlendirin. Yeşil çay ekstresi tablet ya da kapsül formunda mevcuttur. Kolaylık adına, yeşil çay ekstresi tabletini önerebiliriz. Bu tablet hakkında bizden bilgi isteyebilirsiniz. Günde iki tablet alın. (Bir tablet bir buçuk fincan çaya eşittir.)

10 Kasım 2009 Salı

lida fx15 biber ve elma tatlısı

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak sizlere birde elma tatlısı tarifi verelim dedik gözünü sevelim Türk yemeklerinin..
Yesil Elma Tatlisi
Mutfak: Türk Süre: 20-40dk
MALZEMELER
6 adet yesil elma ½ sise nane likörü 8 çorba kasigi toz seker
YAPILIŞ TARİFİ
Elmalar soyulup içleri oyularak temizlenir. Genis yayvan bir tencereye elmalar konur üzerine ½ sise nane likörü ve
toz seker dökülür. Orta karar ateste elmalar yesil olana kadar pisirilir.
Elmalarin her tarafi çevrilerek pisirilecek. Pisen elmalar bir tabaga alinip soguyunca üzerlerine birer parça kaymak
koyup kivi dilimi ile servis yapilir.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Soğanlı şehriye çorbası ve lida fx15 biber hapı sitesi

Soğanlı şehriye çorbası tarifini lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak sizlere sunalım istedik buyrun..
Soğanlı şehriye çorbası
Malzemeler:
-2 soğan
-3 çorba kaşığı sıvı yağ
-1 çorba kaşığı un
-4 çorba kaşığı şehriye
-1 su bardağı süt
-yarım demet maydanoz
-6 su bardağı et suyu veya su
-tuz-karabiber
Yapılışı: 1- yağ ile ince doğranmış soğan hafif sararıncaya kadar kavrulur.
Un ilave edilir. 1- 2 defa karıştırılır. Et suyu veya su konur, tuz atılır.
Kaynayınca şehriye ilave edilir.
Şehriyeler pişince doğranmış maydanoz ve daha sonra da süt ilave edilir. İstenirse karabiber serpilir.

lida fx15 sitesinden Soya fasulyesi salatası

Şimdide Soya fasulyesi salatası tarifiyle karşınızdayız. Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak sizlere sürekli zayıflama dan bahsetmek yerine düzenli beslenme ve yemeğe teşvik etmek amacı ile yemek tariflerindede bulunacağız buda onlardan bir tanesi..

Hem sağlıklı hem de lezzetli bir salata.
Malzemeler
250 gram soya fasulyesi 5-6 adet
yeşil biber 5-6 adet taze soğan 1/2
demet taze nane 1/2 demet
maydanoz 1 adet limon zeytinyağı
Hazırlanışı
Soya fasulyesi 1 gece önceden ıslatılır.
Islatılan soya fasulyeleri yumuşayana kadar pişirilir.
Fasulyeler soğuduktan sonra doğranan yeşillikler ile karıştırılıp üzerine zeytinyağı ve limon suyu gezdirilir.
Not
Sumak ve kırmızı biber serperseniz çok lezzetli olur.
Soya fasulyesi yaklaşık 1,5 saatte haşlandı.

lida fx15 biber hapı yarışması sitesinden size Cevizli mercimek köftesi tarifi

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak sizlere bugün Cevizli mercimek köftesi tarifinde bulunalım istedik umarım beğenirsiniz..

Cevizli mercimek köftesi
1 orta boy havuç, yarım su bardağı mercimek, yarım su bardağı ceviz içi, 2 yemek kaşığı un, çeyrek demet
maydanoz, 1 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar, 1 yumurta, 2 yemek kaşığı galeta unu, tuz, karabiber.
Havuçları yıkayın, kazıyın, iki veya üçe bölün, az tuzlu suda yumuşayana kadar haşlayın, kendi suyunda soğumaya
bırakın. Mercimeği ayıklayın, yıkayın, az tuzlu suda haşlayın. Havuç, mercimek ve ceviz içini kıyma makinesi veya
mutfak robotundan geçirin. Un, maydanoz, kaşar, tuz ve karabiberi katın ve yoğurun. Elinizle köfte şekli verip
galeta ununa batırın. Buzdolabında bir saat tutun. Çıkartıp kızgın yağda kızartın. Köfteleri tavadan çıkartınca kağıt
havluda fazla yağını süzdürün. Sıcak servis yapın. Arzu ederseniz un yerine galeta unu katabilir ve hiçbir şeye
bulamadan doğrudan yağa atıp kızartabilirsiniz.

Aç Kalan İnsan Neden Agresif Kızgın Olur?

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması bu işi en ince detayına kadar ögrenmeye çalışıyor.buyrun....Kötü gününüzde olsanız dahi, dayanılmaz olmanızın sebebi, fizyolojik olarak açlığınızdan ileri geliyor olabilir. Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, vücuttaki kan şekeri düştüğünde, otomatik olarak kanınızdaki adrenalin ve daha birkaç hormonun işlevi de azalır ve bunun sonucu sinirlilik, kan basıncınızın artışıyla doğru orantılı olarak gerginlik görülebilir. Eğer sık aralıklarla azar azar yemek yemeye vakit ayıramıyorsanız, yanınızda bir meyve veya atıştıracak krakerler taşımanızda yarar var.tabi eğer onu da alcak paranız varsa :D

8 Kasım 2009 Pazar

Bögürtlenli muzlu Pirinc ve lida fx15 biber hapı sitesi

Lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak sizlere bir tarifte bulunalım istedik afiyet olsun..
Bögürtlenli muzlu Pirinc
Mutfak: Diger Süre: 20-40dk
MALZEMELER
Süt 800 ml Kahverengi seker 60 gr Sap anason 11 adet Amerikan pirinci 400 gr Muz suyu 400 ml Muz 3 adet
Dondurulmus dag çayi, çözülmüs 300 gr Dondurulmus ahududu, çözülmüs 300 gr Sofra sekeri 100 ml Tarçin Nane
yapraklari (süslemek için)
YAPILIŞ TARİFİ
Süt, seker ve 1 sap anasonu kaynatin ve pirince karistirin. Orta isida zaman zaman karistirarak sisene kadar
bekleyin. Muz suyunu ilave edin ve tüm sivi emilene kadar pisirin. Sap anasonu çikarin. Muzlari soyun ve ince
sekilde dilimleyin. Meyvayi sofra sekerine bulayin ve tarçin ilave edin. Pirinci, soguk suyla durulanmis kaliplara
dökün ve tabaklara bosaltin. Pirincin etrafina meyva dizin ve kalan sap anasonlari ve nane yapraklarini garnitür
olarak ilave edin.

7 Kasım 2009 Cumartesi

Hızlı İncelme Diyeti

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak Burada size öğün öğün ne yemeniz gerektiğini değil, her öğün için değişik alternatifler sunuyoruz. Bunların içinde beğendiklerinizi ve canınızın çektiğini yiyebilirsiniz. Kahvaltınız 300 - 350, öğle ve akşam yemekleriniz 350 - 400, ara öğünleriniz ise 65 kaloriden oluşuyor. Bu diyet programına uyarsanız, yedi günde üç kilo verebilirsiniz.

Sabah

· Bir dilim kepek ekmeğine sürülmüş yağsız labne, yanında bir adet domates ya da greyfurt ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu.
· İki dilim kepek ekmeğiyle hazırlanmış peynirli tost, bir adet yumurtayla yapılmış omlet, bir adet domates.
· Bir adet elma, 30 gram müsli, bir çay kaşığı bal ve 100 gram yağsız sütle hazırlanmış elmalı müsli.
· Bir dilim reçelli ya da ballı etimek, 40 gram yağsız salam ya da tavuk göğsü, yarım adet salatalık
· Çalışan kadınlar için, bir adet muz, bir adet elma, bir adet kividen oluşan meyve tabağı

Öğle

· Bir porsiyon yağsız tavada hazırlanmış sebze ızgara
· İki dilim vejetaryen pizza
· Bir kase çorba, bir dilim kepek ekmeği, 20 gram yağsız peynir
· Bir adet fırında patates, yanında haşlanmış sebze
· Çalışan kadınlar için, Salata yapraklı, peynirli, domatesli sandviç, yanında bir bardak domates suyu

Akşam

· Bir adet kepek ekmeğiyle hazırlanmış domatesli, biberli, peynirli tost
· Patates, kabak ve bamyayla hazırlanmış bir tabak yağsız türlü
· Bir tabak spagetti bolonez
· İki adet etli domates dolması
· 250 gram haşlanmış patates, üzerine maydanoz, karabiber ve tuz serpebilirsiniz.

Ara öğünler

65 kaloriden az
· Bir adet kayısı
· Bir adet elma
· Bir adet portakal ya da greyfurt
· Bir avuç dolusu üzüm ya da kiraz
· Bir adet şeftali
· İki - üç adet havuç
· 150 gram yağsız yoğurt
· İki adet bisküvi

65 kaloriden fazla
· Bir adet muz
· Bir adet armut
· 150 - 200 gram diyet meyve yoğurdu
· 150 gram probiyotik yoğurt
· Bir adet çokoprens
· Üç parça çikolata

Diyetisyen Aşkın Yüksel

bitkisel zayıflama ilaçları ve ürünleri ile incelmek

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak Bitkilerle zayıflama meselesi, insanlığın en eski çağlarından beri bitkisel çareleri değişik hastalıkların tedavisinde kullanan bizler, son zamanlarda bitkilerin ve değişik otların meyvelerin sebzelerin bazılarının şaşırtıcı bir biçimde zayıflatıcı ve yağ yakıcı etkilerinin olduğunu da fark ettik. Eskiden atalarımızdan duyduğumuz ve hiç bir bilimsel temele dayanmayan ancak insanoğlunun binlerce yıllık herbal tıp tecrübelerini yansıtan bazı çıkarımların, tıbben ve bilimsel olarak ta doğru olduğunu görmekteyiz. Eskilerin bir çoğunun zayıflatıcı ve inceltici olduğunu söyledikleri bir çok bitkinin gerçekten de yağ yakıcı ve termojenik maddeler içerdiğini görmekteyiz.

Bitkilerin zayıflatıcı etkilerini incelediğimizde, bir kısım bitkilerin yağ yakıcı enzimler ve benzeri etken maddeleri yapılarında bolca bulundurduğuna şahit oluruz. Diğer bir takım bazı gıdalar ise iştah azaltıcı ve top tutucu özellikler ihtiva etmektedir. Bazı bitki türleri ise lifli yapılarıyla negatif kalori etkisi adı verilen ve bitkinin içerdiği enerji ve kaloriden çok daha fazlasını, sindirim esnasında vücudumuza harcatan bitkilerdir.

Hangi tür zayıflatıcı ve inceltici bitkisel ürünler daha faydalıdır? Bu konuya kesin bir cevap vermek oldukça zor olsa gerek. Ama benim kanaatime göre yağ yakıcı maddeler ihtiva eden bitkilerin daha fazla zayıflama etkisinin olduğunu görüyorum.

Zayıflama ilaçları alırken içerisindeki etken maddelerin neler olduklarına ve gerçekten iddia ettikleri gibi zayıflatıcı etkisi olup olmadığına dikkat etmeniz gerekecektir.

Kiraz diyeti ile zayıflama yolları, bitkisel şifalar ve lida fx15

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak sizlere kiraz diyetinide verelim istedik:
Kiraz meyvesi, oldukça lezzetli ve besleyici bir meyve olduğu kadar mineral, vitamince zengin olmasıyla da tanınmaktadır. Bilim adamlarınca yapılan değişik deneylerde, kiraz içerisinde bulunan ve kabuğuna kırmızı rengi veren antioksidan maddelerin, vücudumuzdaki serbest radikaller denilen yağ bileşiklerini parçalayarak kanser, diyabet vb hastalıkların ve de yaşlılığın önlenmesinde ve tedavisinde de etkili olduğu tespit edilmiştir. Kiraz meyvesi her ne kadar vitaminler bakımından zengin bir kırmızı meyve olsa da, böğürtlen çilek gibi meyvelerden farklı olarak C ve A vitaminince aşırı zengin değildir. Ancak antioksidan zenginliği bakımından bu meyvelerden daha zengindir.

Kiraz her ne kadar çok besleyici bir meyve olsa da bizim burada inceleyeceğimiz mesele, kiraz meyvesinin zayıflatıcı ve yağ yakıcı etkilerinin incelenmesidir. Kirazın içerisinde C vitamini,A Vitamini ,Bioflavonoidler,Ellajik asit,Perillyl ,antosiyanin ,Melatonin gibi besleyici enzimler ve vitaminler içermektedir.

Kirazın içerisinde bulunan besleyici maddelerin sağlığa sayısız yararları ve faydaları bulunmaktadır. Kiraz meyvesinin faydalardan başlıcaları şunlardır:

* Kanseri önler ve kanserojen hücrelerle savaşır.
* Kalp hastalıklarını ve rahatsızlıklarını önleyici özellikleri bulunmaktadır.
* Artrit, Gut hastalığı ve baş ağrıları gibi değişik sancı ve ağrıları hafifletici, teskin edici özellikleri vardır.
* Fibromiyalji Sendromu hastalığının belirtilerini, semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.
* Melatonin üretimini artırmanın en sağlıklı ve doğal yoludur.
* İnsanların zihinsel ve ruhsal performansını yükseltici bir takım etkileri vardır. Kiraz içerisinde bulunan bir takım maddeler, psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıklara iyi gelir.

Kiraz meyvesi zayıflamayı nasıl sağlar.

Kirazın tatlı oluşu sizi sakın yanıltmasın. Kiraz içerisinde oldukça düşük düzeyde kalori vardır. Ayrıca kiraz, göreceli olarak çok az oranlarda yağ ve karbonhidrat, ve yüksek oranlarda da su ihtiva etmektedir. Kiraz zayıflama diyeti uygulamalarında vazgeçilmez bir diyet besinidir. Araştırmalar göstermektedir ki su tüketimi fazla olan kişilerde enerji harcaması ve metabolizma hızı da yükselmektedir. Günümüzde bir çok insan, kiraz gibi sulu meyvelerin zayıflama ve incelmeye olumlu etkilerini kavramaktadır. Kiraz meyvesinde bulunan düşük orandaki sodyum, ve yüksek orandaki potasyum nedeniyle vücudun su tutumu azalmakta ve daha dengeli bir su birikim dengesi yakalanmaktadır. Yemek ve diyetlerinizde sodyum oranını ne kadar aşağı çekerseniz, vücudun daha kolay ve hızlı zayıflama yaşadığına şahit olursunuz.

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak açıklayalım dedik

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak sizlere bilgi verirsek SOn dönemlerde piyasada satılan bazı zayıflama hapları ve ilaçları hakkında okuyucularımdan gelen yoğun şikayetler üzerine zayıflamak için ilaç ve hap kullanmayı tercih eden tüketicileri bilinçlendirmek istedim. BU yazımda “zayıflama ilacı alırken ve zayıflama hapları tercihinde nelere dikkat etmeliyiz” sorusunun cevabını vermeye çalışacağım. Ülkemizde tüketici bilinci henüz tam anlamıyla gelişmediği ve tüketici hukuku alanında tüketicilerle satıcıların arasındaki orantısız bir güç farkı bulunması nedeniyle her alanda olduğu gibi zayıflama ve incelme haplarındaki şikayetlerin büyük kısmı da sonuçsuz kalmaktadır. Oysa ki tüketiciye zarar veren, insanların sağlığıyla oynayan ve para uğruna içerisinde ne tür maddeler olduğuna bakılmaksızın insanlara yutturulan bir kısım diyet ve zayıflama ilaçlarının insan hayatıyla oynadığını bilmemek mümkün değildir. Bazen gazetelerde ve görsel medyada da manşet olan ” Zayıflama ilacı öldürdü” türündeki haberleri muhkakak görmüşüzdür. Bu nedenle bir kısım sahte zayıflama haplarının öldürücü etkisi yoktur diyenlere asla inanmayınız.

Zayıflatıcı ve inceltici diyet hapları kullanırken aslında basit birkaç detay ile kullanığımız zayıflama ilacının gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu öğrenebiliriz. Zayıflama ilaçları ve hapları hakkında işte sizlere önemli birkaç ip ucu ve öneri:

1) Eğer ithal bir zayıflama hapı kullanacaksanız, ürünün tarım bakanlığından ve sağlık bakanlığından izinli olarak resmi yollardan Türkiye’ye girip girmediğini araştırmalısınız. Bunun en basit yolu ise fatura istemenizdir. Faturasız satılan kayıt dışı zayıflama haplarının hemen hepsi, ya merdiven altı tabir edilen evlerde ve küçük atolyelerde üretilen zayıflama haplarıdır, ya da ülkeye bir şekilde kaçak yollarla girmeyi başarmış olan zayıflama haplarıdır.

Bölgesel incelme ve Karın yağları

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması olarak anlatıyoruz sizlere: Vücudumuzda belirli bölgelerde bölgesel incelme denilen zayıflama yönteminin nasıl uygulanacağı hep sorulan bir sorudur. Bölgesel incelme ve zayıflamanın nasıl başarılabileceği ise pek bilinen bir konu değildir.

Özellikle karın bölgesinin zayıflaması, biraz sabır ve zaman gerektiren bir konudur. Zaten vücudun en zor kilo verilen ve zayıflama sağlanan bölgesi karın bölgesidir. Kalça üstüne kadar uzanan karın yağlarının egzersiz ve spor ile zayıflama sistemine bile dayanıklı olduğunu tüm diyetisyenler ve egzersiz uzmanları bilirler. Özellikle oturarak iş yapan, hareketsiz ve büro tipi yaşam tarzı süren kişilerde karın tarafındaki bölgesel zayıflama ve incelme de kolay kolay gerçekleşmemektedir. Bu tür kilolu bölgelerde bölgese zayıflama ve incelmeyi başaraiblmenin elbette tek bir yolu yoktur. Karın kaslarını güçlendirici egzersizler, aerobik ve spor hareketleri, doğru diyet, ve koşu yürüyüş gibi etmenlerin bir arada uyumlu bir biçimde uygulanabilmesiyle bölgesel zayıflama başarılabilmektedir.

Burada ilk olarak açıklanması gereken mesele ise, bölgesel zayıflama denilince vücuttaki belirli bir bölgenin barındırdığı yağların tamamen yakılıp vücudun diğer bölgelerinin etkilenmeden durmasının mümkün olmadığıdır.
Zayıflama ve yağ yakma süreci sistematik bir çaba gerektirmektedir. Vücudun hangi bölgeleri daha fazla çalıştırılırsa ilk önce o bölgedeki yağlar yakılacak ve zayıflama sağlanacaktır. Kimi insanlarda görülen inatçı kilo sorunu ise genetik bir faktör olarak anne ve babamızdan bizlere gçemektedir. Bayanlarda en zor zayıflayan inatçı bölgeler, kalça, basen, baldır, karın ve bel bölgesi yağlarıdır. Bu bölgelerde görülen kilo alımı ve yağlanma, genelde zayıflamak için en önemli nedenler olmaktadır.
kurumsalseo.com R10 lida fx15 pohudey zayıflama devamla:
Bir çok hanım, uzun süren çabalardan sonra bu bölgelerde herhangi bir zayıflama sağlayamamaktadır. Bu inatçı yağlanma süreci gittikçe sarpa saran bir niteliğe sahiptir. Yani karın yağlanması başlamışsa bu bölgede bulunan kasların hareket kabiliyeti de azalacak ve bir kilo alma kısırdöngüsü oluşacaktır. Karın yğalarını eritmede sizlere en fazla işe yarayacak zayıflama tavsiyesi, karın kaslarını harekete geçirerek karın yğalanmasını engelleyen yağ yakıcı aerobik egzersizleri, jogging, bisiklet sürme, ekliptik egzersizler ve kardiyo egzersizleri olarak tabir edilen orta düzeyli efor egzersizleridir. Günlük 10 dakikalık süreyle yapılan karın eritisi egzersizler bile vücudun glikojen kaynaklarını eriterek yakılmasına neden olmaktadır. Şayet bu karın eritme egzersizlerini 20 dakikaye çıkarırsanız bu durumda yaktığınız enerjinin 10 dakikası glikojen yani hazır şeker kaynaklarından sağlanırken geriye kalan 10 dakikalık kısmı ise yağ yakma ile enerji ihtiyacı karşılanmaktadır.

45 -60 dakika süreyle yapılan karın hareketleri egzersizleri ise tam anlamıyla zayıflama sağlayan yağ yakıcı egzersizlerdir.
kurumsalseo.com R10 lida fx15 pohudey zayıflama ve son olarak diyoruzki:
Devamı karın yağı eriten zayıflama diyeti

Zayıflamak İçin Öneriler

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak Bugün Radyoda bir diyet uzmanının aç kalarak zayıflamanın faydalarını anlattığı bir programa rastladım. Sözde diyet uzmanı arkadaş, aç kalmanın vücuda ani kilo kaybı yaşatacağını ve bunun da hızlı zayıflama ve incelme meydana getireceğini iddia etmekteydi. Oysa gerçek böyle değil. Aç kalmanın zayıflamak ve incelmek için ne anlama geldiğini ve yemek yemeden zayıflama diyetlerinin başarısızlığının nedenlerini aşağıda yazdım. Bir göz gezdirirseniz sizin yararınıza olur.

Aç kalarak zayıflamanın en önemli etkisi, vücudun kendisini açlık ve ölüm tehlikesinde hissederek yağ depolamaya başlamasıdır. Yani diğer bir ifadeyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan kişilerin metabolizmaları, yağ yakmaktan ziyade enerji tasarrufuna yönelerek, vücudun yağ depolarını mümkün olduğunca az tüketmeye çalışacaktır. Bunun tam tersi durumda ise, vücuda açlık hissini fazla hissettirmez iseniz, vücut yağ depolama gayretinden vazgeçecek ve daha fazla enerji tüketmeye eğilimli bir metabolik aktiviteye girişecektir.

Günlük olarak az kalorili ama tok tutucu besinler tüketirsek bu durumda vücudumuzun bazal metabolizması daha yüksek seviyelerde enerji tüketecek ve aç kalarak zayıflamaya çalıştığımızdan daha fazla enerji tüketimine başlayacaktır.

Karın yağı eriten zayıflama diyeti

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması sitesi olarak bir diyet verelim dedik:
Karın yağını eriterek karın bölgesinde zayıflama sağlamasının en önemli şartı, günlük egzersiz ve hareketlerin düzenli bir biçimde yapılması gerekmektedir. Bu egzersiz ve sporu dengeli bir diyet listesi ile desteklersezseniz, bu durumda zayıflama ve incelme amacına ulaşmanız güçleşmektedir. Şayet her gün düzenli olarak kardiyo egzersizleri yapıyorsanız ve bu zayıflatan kardiyo egzersizlerini 50% diyete, 50% beslenme ve egzersizle destekliyorsanız bu durumda zayıflamamanız için hiç bir engel kalmamaktadır. Karından yağ eritilmesi ve yağ yakılması, düşük kalori deiyetini zorunlu kılmaktadır. Ne kadar egzersiz yaptığınızdan çok, günlük olarak yaktığınız kaloriden daha azını harcamanız önem arzetmektedir. Şayet çok aşırı egzersiz ve spor hareketleri yapsanız bile, yediğiniz yiyecekelrin kalori düzeyleri enerji harcamanızdan daha yüksekse, abdominal bölgede yağ ve kilo birikimi oluşacaktır. Bunun için karın yağı eritici diyetler genelde 5-6 küçük öğünde az kolarili yiyeceklerle yapılırlar. Karın eritme diyetlerinde şeker ve yağ oranı düşük, çeşitli ve doğal besinlerle beslenmek oldukça kritik bir meseledir. Karın zayıflama sürecindeki diyet yemeklerinin 55% kısmı karbonhidratlardan, 30% u proteinlerden ve, 15% i de yağlardan teşekkül etmelidir. Eğer karın yağı eritmede son safhasındaysanız ve artık fazla kiloları vererek zayıflama iyice güç bir hal aldıysa bu durumda karbonhidrat oranını azaltarak protein ağırlığını artırmanızı tavsiye ederim.

6 Kasım 2009 Cuma

Zayıflama ilaçları sağlıklı mı?

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması'nın her konuya objektif baktığını belirtmektedir.Türkiye’de satılan zayıflama haplarının çok azının sağlık bakanlığından onaylı olduğunu düşünürsek kullanılan ve genellikle doğal diye tabir edilen bu haplar ne kadar sağlıklı olabilir?
Piyasada halka satılan çoğu ürün doğal ve bitkisel adı altında satılıyor fakat uzmanlar bu ilaçların aksine kimyasal ve hatta öldürücü olduğu konusunda uyarıyor. Zayıflama ilaçları genelikle gıda takviyesi olarak tanımlıyor kendini; fakat bu ilaçlar beyindeki yeme isteğini azaltıp insanın iştahını kesiyor ve bu şekilde kilo vermeye sebep oluyor. İştah kesici madde olan sibutramin’in bu ilaçlarda yüksek dozda kullanılması ise ölümcül olabiliyor.
Doğal etiketiyle satılan bu ürünlerin bir çok yan etkisi olabiliyor. Genel olarak görülen yan etkileri arasında; tansiyon yükselmesi, ağız kuruluğu ve kabızlık var. Ayrıca kalp krizlerine yol açıyor ve ölümlere sebebiyet verebiliyor.
Yine de zayıflama ilaçlarına gereksinim duyanlar için doktor kontrolünde ve sağlık bakanlığının onay verdiği ilaçlardan kullanmalarını tavsiye ediyoruz.

sağlıklı giyinmek

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması size günlük yaşantınız da nasıl giyineceğiniz hakkında yardımcı olacak.Biz bayanların kıyafetlere karşı büyük bir zaafı vardır.Üzerimize yakışan ve rahat olan giysileri seçmeye özen gösteririz.Bunların yanı sıra sağlıklı giyinmeyede oldukça dikkat etmeliyiz.
Nasıl sağlıklı giyinebiliriz diyorsanız meleklermekanı.com olarak biraz önerilerde bulunalım.

Sağlığın korunabilmesi için dış ortam koşullarına göre giyinilmesi gerekir. Giyecekler hava, mevsim ve sıcaklık şartlarına uygun olmalıdır. Giyeceklerin cildi tahriş etmeyecek, allerji yapmayacak, teri emebilecek özellikteki maddelerden yapılması gerekmektedir. Vücudun kirlenmesine yol açabilecek işlerde önlük, ellerin kirlenmesine yol açabilecek işlerde eldiven giyilmelidir. Ayrıca yapılacak iş sırasında ellerin, vücudun, gözlerin, kulakların, baş ya da ayakların korunmasını gerektiren bir durum ya da tehlike varsa özel koruyucu kıyafetler giyilmelidir. Bu giyecekler tüm iş uygulaması süresince çıkartılmamalıdır.
Kaynak : yorumla.net – Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz…
Sağlığa uygun giysiler vücudu dış ortamın tüm etkilerinden koruyan, mümkün olduğunca teri emebilen, allerji ve kokuya neden olmayan doğal maddelerden yapılan giysilerdir. Ayrıca serbest harekete olanak vermeyen giysiler rahatsızlık vericidir. Tüm giyecekler seçilirken, önce rahatlığın amaçlanması en doğru yaklaşımdır. Bu konu ayakkabılar için özellikle önemlidir.

bebeklerde ve çocuklarda şişmanlığın önlenmesi

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması çacuklara da yardımcı oluyor.Anne karnından okul çağına kadar, çocuğun gereksinimleri ve beslenme şekli, büyüme ile birlikte değişir. Bu farklı dönemlere göre de şişmanlığın önlenmesi için farklı beslenme önerileri verebiliriz.
1. Doğum Öncesi Dönemde
- Gebeliğin başlangıcından itibaren annenin yanlış beslenme alışkanlıkları düzeltilmeli, gebelik için gerekli besin öğelerini içeren, dengeli bir diyet tüketmesi sağlanmalıdır.
- Gebelikte annenin fazla ağırlık alması önlenmeli, ağırlık alımı izlenmelidir. Annelerin gebelik süresince 9-14 kg ağırlık artışı normaldir.
- Eğer anne gebeliğin başında şişman ise fazla ağırlık artışına gerek yoktur.
- Gebeliğin son üç ayında anne şişman ise, enerji kısıtlanmamalıdır. Bu uygulama anne karnındaki bebeğin büyümesini olumsuz etkileyecektir.
- Anne diyabetik ise, kan şekerinin kontrolü şişman bebek doğumunu önlemek için gereklidir.
2. Bebeklik Döneminde (0-1 yaş)
Bu dönemde bebek için, yaşına uygun alması gereken enerji ve besin öğelerini sağlayacak en ideal besin “anne sütü”dür. Bebeğin yaşına uygun ağırlık kazanması, yeterli büyüme ve gelişmesinin sağlaması için İlk altı ay tek başına, altıncı aydan sonra da uygun ek besinlerle beraber iki yaşına kadar emzirmeye devam edilmesi gereklidir.
- Yeterli anne sütü alan bebeklerin bebeklik ve çocukluk döneminde ve yaşamının daha sonraki döneminde “şişman” olma riski azdır.
- Altıncı aydan sonra azar azar ayına uygun ek besinlere başlanmalıdır.
- İlk ek besin tatlı olmamalıdır. Bu bebeğin sürekli tatlı ve şekerli besinlere istek duymasına, dolayısıyla gereğinden fazla enerji almasına neden olabilir.
- Ek besin olarak unlu-şekerli (muhallebi, nişastalı mamalar, vb.) yiyecekler verilmemelidir.
- Muhallebi yerine yoğurt, bisküvi-süt karışımı yerine ekmek-süt karşımı seçilmelidir.
- Süte; şeker, bal, vb. katılması fazla enerji alımı ile şişmanlığa neden olacağından eklenmemelidir.
- Daha fazla yemesi için bebek zorlanmamalıdır.
- Bebek ek besinler ile beslenirken kaşık ve bardak kullanmalıdır. Biberon kullanımı anne sütü alımını olumsuz etkilediği gibi fazla besin alımına neden olabilir.
- Bebeğin yediği besinlerin miktarı, aynı aydaki başka bebeklerle kıyaslanmamalıdır.
- Bebeğin büyüme ve gelişmesi izlenmelidir. Bebeğin beslenmesinde yapılacak değişiklikler için bu izlemi yapmak gereklidir.
3. Okul Öncesi Dönemde
Çocuğun yaşına ve olması gereken ağırlığa uygun dengeli bir diyetle beslenmesi sağlanmalı, yanlış beslenme alışkanlıkları düzeltilmelidir.
-Bu yaş grubu çocuklar için “düşük enerjili diyetler” in kullanımı sakıncalıdır.
-Ailenin diğer üyeleri doğru beslenme alışkanlıkları ile çocuğa örnek olmalıdır.
- Çocuğun yediği besin miktarı başka çocuklarla karşılaştırılmamalıdır.
- Her öğünde dört besin grubundan yiyecek bulundurulmalıdır.
Besin Grupları:
a. Süt ve Ürünleri
b. Et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagil, fındık, vb.
c. Taze sebze ve meyve
d. Tahıllar (ekmek, pirinç, bulgur, bisküvi vb.)
- Çocuk oyunla, pazarlıkla, masallarla beslenmemelidir.
- Tüm aile bireylerinin bir arada sofrada oturarak beslenmesi alışkanlık haline getirilmelidir.
- Televizyon reklamlarından etkilenerek, enerji yoğunluğu yüksek, şeker ve yağ içeriği fazla olan hazır besinler (çikolata, şeker, cips, vb.) verilmemelidir.
- Bu tür besinler yerine; ara öğünlerde hem çocuğun iştahını kesmeyecek, hem de sağlıklı beslenmesi için gerekli olan meyve, taze meyve suyu, ayran ya da süt gibi besinler seçilmelidir.
- Yaşamın ileri dönemlerindeki beslenme alışkanlığının bu dönemde yerleştiği unutulmamalıdır.
- Oyun oynarken, televizyon izlerken beslemek çocuğun farkında olmadan fazla besin tüketmesine neden olabilir.
- Yemek öncesi, gelişigüzel besin tüketimi çocuğun öğünlerde yemek yemesini engeller.
4. Okul Döneminde
Çocuk hafif şişman ise;
- Büyüme ve gelişme sürdüğü için, düşük enerjili zayıflama diyetleri kesinlikle uygulanmamalıdır.
- Yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gereklidir.
- Çocukların öğün atlaması önlenmeli ve her öğünde dört besin grubundan da yiyecek bulunmalıdır.
- Çocuğun yaşına uygun besin gruplarından tüketmesi sağlanmalıdır.
Çocuk ileri derecede şişman ise;
- Yeterli, dengeli yaşına uygun diyet uygulanmalıdır.
- Yanlış beslenme alışkanlıkları düzeltilmeli,
- Büyüme ve gelişme izlenmeli,
- Fiziksel aktivite arttırılmalı.
Okul dönemi, çocuklarda spor yapmak ve bunu bir yaşam biçimi olarak yerleştirmek için en uygun yaşlardır.

ŞiŞMANLIĞIN 8 GiZLi NEDENi

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması size yeni taktikler vermeye başladı.
Hareketsiz yaşam şişmanlığın en büyük sorumlusu. Ancak uzmanlar, şişmanlığa yol açan yeni faktörlerden söz ediyorBugüne kadar hesap basitti: Çok fazla yemek ve az hareket etmek kocaman bir göbek demekti. Ancak bu bilgiyi küçücük çocukların bile bilmesine rağmen değişen bir şey olmadı. Dünyada genel olarak baktığımızda obezite azalmıyor tersine artıyor.

Ancak endokrinoloji uzmanları şişmanlığa sebep olan yeni faktörler de keşfettiler. Bilimadamları 'elbette ki insanların yakabileceğinden daha fazla kalori edinmesi her zamanki gibi en büyük problemimiz' diyor ancak işin içinde başka faktörlerin de olduğunu belirtiyorlar. İşte şişmanlığa sebep olan gizli düşmanlar:

1. UYKU PROBLEMLERİ
Yapılan araştırmalar, günde 12 saatten az uyuyan okul çağı çocuklarının, 12 saat ve daha çok uyuyanlara göre 3.5 kat daha fazla obezite riskine sahip olduklarını ortaya koyuyor. İşin en ilginci anne-babanın obez olması, hareketsizlik, uzun saatler TV seyretmek gibi faktörlerin hiçbir bu çocuklarda uyku kadar etkili olmuyor! Bilimadamları bunu uyku sırasında leptin hormonunun seviyesinin düşmesine bağlıyor.

Çünkü leptin vücutta metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor ve açlık hissini önlüyor. Bu süreç yetişkinlerde de aynı şekilde işlediği için gece uykusuna özellikle dikkat etmeniz gerekiyor. Uyku öncesinde yapacağınız ılık bir duş ve içeceğiniz bir bardak sıcak süt sizi daha da rahatlatacak. Eğer kronik bir uyku probleminiz varsa mutlaka bir doktora danışmalısınız.

2. GENETİK MİRAS
Gen araştırmaları şimdilerde şişmanlıkla ilgili araştırmaların en önemli ayağını oluşturuyor. Çünkü açlığın sorumlusunun bazı genler olduğu düşünülüyor. Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde 70'ine kadar olan kısmını genlerimize sadece yüzde 30'luk bir bölümünü ise çevre faktörlerine borçluyuz. Bilimadamları şişmanlığa yol açan gen sayısının 30-100 arasında olduğunu söylüyor.

Hepsinin tek başına çok küçük bir etkileri var. Ancak bir araya geldiklerinde tartının ibresini fırlatıveriyorlar. Buna göre iştahı artıran genler, vücuda elma veya armut formunu veren genler, metabolizmayı yöneten genler belirlenmiş durumda. Yuvarlak genlere sahip olanların maalesef yediklerine çok dikkat etmesi gerekiyor. Her şeyden önce özellikle yaşamın belli dönemlerinde özellikle dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin hamilelik döneminde veya menopoza girerken. Doktorlar gelecekte bu gen durumunu dengeleyecek ilaçların çıkacağını söylüyor. Ama o zamana dek yapılacak şey beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek.

3. İLAÇLARIN ETKİSİ
Pek çok kadın bazı doğum kontrol ilaçlarının yarattığı kilo problemlerinden haberdar. Aslında sadece doğum kontrol ilaçları değil genel olarak pek çok ilaç fazla kiloya sebep olabiliyor. O yüzden hastasına ilaç yazan bir doktorun bu konuda hassas davranması gerekiyor. Örneğin bazı depresyon ilaçları 3-4 kiloya kadar artışa sebep olabiliyor. Tansiyon için kullanılan kimi ilaçlarsa ekstra 2 kilo anlamına gelebiliyor. Diyabet ilaçlarının 3-4, insülin şırıngalarının ise uzun vadede 10-15 kiloya kadar artışa sebep olduğu biliniyor.

Bu yüzden özellikle diyabet problemi olanların erkenden spor yapmaya başlamaları tedavi sırasında gelebilecek kilolara karşı koymaları açısından önemli. Eğer ilaç kullanımında kilo alma gibi bir endişeniz varsa bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Belki de daha ince bir alternatifiniz olabilir.

4. KLİMALAR
Üşüdüğümüzde veya terlediğimizde vücudumuz ısıyı ayarlamak zorunda kalır ve bunun içinde enerjiye ihtiyacı olur. Klimalar ise işte bu görevi üstlenirler. Hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde sıcakta veya soğukta kilo verdikleri gözlemlenmiş. Gün boyunca sabit olarak ısıtılan veya klimayla soğutan mekanlarda yaşıyoruz. Bu ısı ortalama 26 derece civarında. Ve tam da bu ısıda ekstra hiçbir şey yakmak mümkün değil. Bu yüzden vücudunuza rahat vermeyin ve onu zaman zaman ısı değişimlerine maruz bırakın. Mesela saunaya girin ardından buz gibi havuzda yüzün. Hatta bazı geceler pencereler açık olarak uyumaktan korkmayın. Bu sizin bağışıklık sisteminizi de harekete geçirecek emin olun.

5. EVLENMEK
Sadece kişisel tecrübeler değil bilimsel araştırmalar da evliliğin yemek alışkanlıklarını hem kadın hem de erkek açısından bilinçsizce değiştirdiğini ortaya koyuyor. İngiltere Newcastle Üniversitesi bilimadamları, yaptıkları çalışmalarda evlendikten sonra erkeklerin daha sağlıklı beslendiklerini, kadınlarınsa yemelerine çok fazla dikkat etmeyip kilo aldıklarını ortaya çıkarmış. Uzmanlar bunun sebebini kadınların daha fazla et ve büyük porsiyonlarda yemek yemesine, evlilikle ilgili strese daha yatkın olmalarına ve genel olarak sağlıksız beslenmelerine bağlıyor.

Peki bu konuda ne yapılabilir? Bilimadamları esprili bir cevap veriyor ya bekar kalacaksınız ya da eski sabit beslenme alışkanlığınızı devam ettireceksiniz.

6. NİKOTİN
Her geçen gün daha çok insanın sigaradan vazgeçmesi sağlık açısından çok güzel bir şey. Ancak bunun etkilerini sadece ciğerlerde ve deride değil maalesef tartıda da görüyorsunuz. Amerika'daki Michigan Üniversitesi bilimadamları sigarayı bıraktıktan sonra sanıldığından da çok kilo alındığına dikkat çekiyor. Diyelim sigara içerken 2-6 kilo fazlanız varsa sigarayı bıraktıktan sonra bu fazlalık rahatlıkla 7-8 kiloyu bulabiliyor. Çünkü nikotin iştahı kesiyor ve metabolizma çalışmasını hızlandırıyor. Ancak kilo bile alsanız yine de değer çünkü sağlığa nikotinden daha fazla zarar veren bir şey yok.

Uzmanlar sigarayı bırakanların özellikle ilk 6 ay çok dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor. Kilo alımını önlemek, kilo almaktan daha kolay. Önemli olan bunun bilincine içtiğiniz son sigarada varmak ve buna göre bir bilanço yapmak. Yani daha az yemek ve daha çok spor yapmak.

7. YAŞ
Araştırmalar, insanoğlunun 20 yaşının ortasına kadar her ay 300 gram aldığını gösteriyor. Yaşlandıkça da kas grubundan kaybediyoruz. Ancak bu kas grubu önemli çünkü tek başlarına bile kalori yakmak için onlara ihtiyacımız var. 25-30 yaşlarında kilo daha da çok artıyor. Bu 40 yaşına kadar böyle gidiyor. Menopoz döneminde östrojen azaldığı için ekstra kilolar alınıyor. Bu yüzden yaşlandıkça kas egzersizlerine önem vermelisiniz. Ayrıca protein tüketimini de artırmalısınız. Çünkü kas gücünü artırmak için proteine ihtiyacınız var.

8. STRES
Bütün bir gün etrafta koşuşturursak aslında kilo vermemiz gerek değil mi? Ancak Amerika'daki Chicago üniversitesi'nde yapılan bir araştırma bunun aksini gösteriyor. Özellikle kadınlar stres zamanlarında lüzumsuz bir şekilde kilo alıyorlar. Üstelik stres faktörleri ne kadar artarsa o kadar çok kilo alıyorlar. Çünkü stres sırasında kortizol denilen bir madde salgılıyoruz. Bu da yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve enerjinin görevini yapmasını engelliyor.

Bu stres yükü haftalar boyu sürerse o zaman vücut, yağ deposu rezervini artırıyor. Bu yüzden kendinize zaman zaman mutlaka özel vakit ayırın. Stresinizin üstesinden gelebilmek için birileriyle konuşmak ya da düşüncelerinizi yazıya dökmek de iyi gelebilir. Boston Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre gerilimden en kolay kurtulmanın yolu onun üzerine gitmek.

ŞiŞMANLIĞIN ZARARLARI

lida fx15 biber hapı ikibindokuz seo yarışması bunlardan da bahsetmek zorundadır.Özellikle sürekli olan şişmanlıkların meydana getir*diği çeşitli zararların yanı sıra, birçok hastalıklara ve hatta erken ölümlere neden olduğu bilimsel olarak ka*nıtlanmıştır. Bu itibarla aşırı ve sürekli şişmanlığın sakıncaları tahminin çok üstündedir. Şişmanlık hareketsizliğe neden olur. Bunun ise, sağ*lığımız için çok zararlı olduğu bir gerçektir. Yürüyüşler, spor hareketleri moda ve hatta zorunlu kabul edildiği günümüzde, vücudumuzda birikmiş kilolarla yağların hamallığına gerek yoktur.
Kişi fazla şişmanlayınca, kadının ve erkeğin vücut*larının genel olarak deri altlarında ve ayrıca, çeşitli” yerlerinde örneğin, boyunda, göbekte, bel ve kalçalarda yağlar toplanır ve böylece de estetik görünüm bozulur. Bunun yanı sıra, fazla kilolar karın boşluğunda yer alan bağırsaklar, böbrekler ve karaciğer gibi organların çev*relerinde, keza göğüs boşluğunda yer alan organların, bu arada kalbin çevresinde yağ tabakaları oluşur ve bu or*ganların normal ve rahat çalışmalarına engel olur. Yine bu arada belirtmemiz gereken bir husus daha vardır. Kadınlık ve erkeklik hormonlarını salgılayan bezlerde (guddelerde) de yağlanmalar yer alır. Böylece, bunların çalışmalarında yavaşlama, dolayısıyla salgıladıkları hor*monlarda bir azalma olur ve bu arada cinsel güç de aza*lır. Ayrıca, yine bu hormon düzensizliğine bağlı olarak, kadınlarda âdet bozuklukları ve kısırlık da görülür.
Aşırı şişmanlık ise, daha ileri derecede olmak üze*re organların yağlanmasına, düzensiz çalışmalarına ve hormonal dengenin bozulması gibi çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Şişmanlarda daha sık görülen hasta*lıkları şöyle sıralayabiliriz: Nefes darlığı, akciğer, ka*raciğer ve safra kesesi hastalıkları ile safra kesesinde taş oluşumu, kalp ve damar hastalıkları ve buna bağlı yüksek tansiyon hastalığı, şeker hastalığı, eklem ve ada*lelerde romatizmal ağrılar, işte, bütün bu hastalıkların kronikleşerek (müzminleşerek) sürmesi sonucu olarak da maalesef erken ölümler yer almaktadır.
İleri derecede şişmanlığın diğer zararlarına gelince: Şişmanlarda varisler daha sık görülmektedir. Ayrıca, şişmanlarda vücudun mikroplu ve ateşli hastalıklara karşı savunması, zayıf bünyelilere nazaran daha az ve yavaştır.
Şişmanlığın, özellikle kadınlarda neden olduğu bir başka zararı da ruhsal yapıda değişme ve aşağılık komp*leksinin doğmasıdır. Bilindiği gibi hanımlar, erkeklere nazaran çok daha fazla giysilerine ve dış görünüşlerine önem verirler. Şişman olduğu için giydiğini kendisine yakıştıramayan kadının üzüntüsünü hep biliriz. Ayrıca, bunlarda, giydiğini üstüne yakıştıranlara karşı da bir üzüntü ve kıskançlık hissi duymaktadırlar. «Sen incesin, ne giy sen sana yakışır, ama bana olmuyor,» sözünü çok işitmişizdir. İşte bu, gizli olan kıskançlık duygusunu açıklamaktadır. Genel olarak toplumda ve toplantılarda aynı yaşta olan hanımlar arasında zayıf olanlar, şişman*lara nazaran «ne ince ve ne de zarif kadın,» sözleriyle daha çok ilgi toplamaktadırlar. İnsanın, kendisini diğer*lerinden daha az beğenildiğini görmesi ve hatta sanma*sı dahi bazı insanlarda ve özellikle kadınlarda bir aşa*ğılık kompleksi yaratmaktadır. Bu ise, kişiyi hayatta mutsuz ve küskün yapar. Şu halde, şişmanlık kişilerin vücutları kadar psikolojik yapılarını da etkiler.
Gereğinden fazla ve Özellikle yağlı ve şekerli ye*mekler yemek, yüksek alkollü içkileri fazla almak, az hareket etmek, az yürümek veya hiçbir şekilde spor yap*mamak insanı şişmanlığa götürür. Erken veya geç ihti*yarlamak da, bünye yapısıyla ve yaşam tarzıyla yakın*dan ilgilidir.
Bünyeyi iyi, sağlıklı ve daha uzun kullanmak için yaşam düzeni rastlantılara bırakılmakla sağlanmaz. Yu*karıda saydığımız şişmanlık nedenleri ise, yaşamı ras-lantılara bırakmak demektir. Bakımsız eşya gibi, ba*kımsız vücut da çabuk yıpranır sözü çok doğrudur. Bi*limsel açıdan «şişmanlık yaşlanmayı kolaylaştırır,» gö*rüşü de doğru ve geçerlidir